Yüz Kızartıcı Suç Nedir?

Yüz Kızartıcı Suç Nedir?

Yüz Kızartıcı Suç Nedir?

Yüz kızartıcı suç, toplumun ahlak ve adalet anlayışına aykırı olan, toplum tarafından utanç verici olarak kabul edilen suçlardır. Yüz kızartıcı suçlar, genellikle, mağdurun veya kamunun onurunu ve şerefini zedeleyen suçlar olarak tanımlanmaktadır. Bu suçlar, toplum tarafından da büyük bir tepkiyle karşılanır.

Türk Ceza Kanunu’na (TCK) göre, “yüz kızartıcı suç” terimi resmi bir tanım olarak kullanılmaz. Ancak TCK’nın 53. maddesi “Sabıkaların Terkibi” başlığı altında, suçun işlendiği tarihten itibaren belirli bir süre içinde tekrar suç işlenmediği takdirde sabıkanın silinmesi konusunu düzenler.

Yüz Kızartıcı Suçlar Nelerdir?

Yüz kızartıcı suçlar, toplum tarafından utanç verici olarak kabul edilen suçlar olarak tanımlanmaktadır. Bu suçlar, genellikle, mağdurun veya kamunun onurunu ve şerefini zedeleyen suçlar olarak tanımlanmaktadır. Yüz kızartıcı suçlar, TCK’da açıkça sayılmamakla birlikte, Anayasa’nın 76. maddesinde, “Devletin şahsiyetine karşı işlenen suçlar ve zimmet, irtikap, rüşvet, hırsızlık, dolandırıcılık, sahtecilik, inancı kötüye kullanma, dolanlı iflas gibi yüz kızartıcı suçlar” olarak tanımlanmıştır. Yüz kızartıcı suçlar, Anayasa’nın 76. maddesi dışında, diğer kanunlarda da sayılmıştır. Örneğin, Türk Ceza Kanunu’nun 102. maddesinde, “cinsel saldırı”, 103. maddesinde, “cinsel istismar”, 104. maddesinde, “çocuk cinsel istismarı” gibi suçlar yüz kızartıcı suç olarak kabul edilmiştir.

Yüz kızartıcı suçlar, genellikle, aşağıdaki özelliklere sahiptir:

  • Mağdurun veya kamunun onurunu ve şerefini zedeleyen suçlar olarak tanımlanmaktadır.
  • Toplum tarafından büyük bir tepkiyle karşılanır.
  • Kamu görevlerine atanamaz, bazı mesleklere kabul edilemez ve bazı haklardan yararlanamaz.

Yüz kızartıcı suçlar, aşağıdaki gibidir:

  • Devletin şahsiyetine karşı işlenen suçlar
  • Zimmet
  • İrtikâp
  • Rüşvet
  • Hırsızlık
  • Dolandırıcılık
  • Sahtecilik
  • İnancı kötüye kullanma
  • Dolanlı iflas
  • Cinsel saldırı
  • Cinsel istismar
  • Çocuk cinsel istismarı
  • Kişiyi hürriyetinden yoksun kılma
  • Soykırım
  • İnsanlığa karşı suçlar
  • Terör
  • Silahlı örgüt kurma ve yönetme
  • Devletin güvenliğine karşı suçlar
  • Milli savunmaya karşı suçlar
  • Anayasal düzene ve bu düzenin işleyişine karşı suçlar
  • Kamu düzeni ve güvenliğine karşı suçlar
  • Suç işlemeye tahrik
  • Suç işlemeyi kolaylaştırma
  • Suçtan kaynaklanan malvarlığı değerlerini aklama

Yüz Kızartıcı Suçların Memuriyete Etkisi

Yüz kızartıcı suçların memuriyete etkisi, Türk Ceza Kanunu‘nun 53. maddesinde düzenlenmiştir. Bu maddeye göre, yüz kızartıcı suçlardan mahkûm olanlar, kamu görevlerine atanamaz, bazı mesleklere kabul edilemez ve bazı haklardan yararlanamaz.

Yüz kızartıcı suçlar, toplum tarafından utanç verici olarak kabul edilen suçlar olarak tanımlanmaktadır. Bu suçlar, genellikle, mağdurun veya kamunun onurunu ve şerefini zedeleyen suçlar olarak tanımlanmaktadır. Yüz kızartıcı suçlar, TCK’da açıkça sayılmamakla birlikte, Anayasa’nın 76. maddesinde, “Devletin şahsiyetine karşı işlenen suçlar ve zimmet, irtikâp, rüşvet, hırsızlık, dolandırıcılık, sahtecilik, inancı kötüye kullanma, dolanlı iflas gibi yüz kızartıcı suçlar” olarak tanımlanmıştır. Yüz kızartıcı suçlar, Anayasa’nın 76. maddesi dışında, diğer kanunlarda da sayılmıştır. Örneğin, Türk Ceza Kanunu’nun 102. maddesinde, “cinsel saldırı”, 103. maddesinde, “cinsel istismar”, 104. maddesinde, “çocuk cinsel istismarı” gibi suçlar yüz kızartıcı suç olarak kabul edilmiştir.

Yüz kızartıcı suçlardan mahkûm olanlar, kamu görevlerine atanamaz, bazı mesleklere kabul edilemez ve bazı haklardan yararlanamaz. Bu haklar, aşağıdaki gibidir:

  • Kamu görevlerine atanma
  • Bazı mesleklere kabul edilme
  • Silah ruhsatı alma
  • Yurt dışına çıkma
  • Kamu ihalelerine katılma
  • Siyasi partilere üye olma
  • Kamu konutlarında kalma
  • Devlet burslarından yararlanma
  • Devlet yardımlarından yararlanma

Yüz kızartıcı suçlardan mahkum olanlar, kamu görevlerine atanamaz, bazı mesleklere kabul edilemez ve bazı haklardan yararlanamaz. Bu haklar, toplumun ahlak ve adalet anlayışına aykırı olan, toplum tarafından utanç verici olarak kabul edilen suçlar nedeniyle kaldırılmıştır.

Yüz Kızartıcı Suçlar Sabıka/Adli Sicil Kaydından Ne Zaman Silinir?

Türk Ceza Kanunu’nun 53. maddesi, belirli bir suçun işlendiği tarihten itibaren belirli bir süre içinde (genellikle 5 yıl) tekrar suç işlenmediği takdirde sabıkanın silinebileceğini düzenler. Ancak bu süre, suçun türüne ve cezasına göre değişebilir. Örneğin, Devletin şahsiyetine karşı işlenen suçlar, hiçbir zaman silinemez.

Daha ayrıntılı bilgi ve güncel yasal düzenlemeleri öğrenmek için bir avukattan hukuki danışma almanız önemlidir.

Yüz Kızartıcı Suç Nedir?

Yüz Kızartıcı Suç Nedir?

Yüz kızartıcı suç, toplumun ahlak ve adalet anlayışına aykırı olan, toplum tarafından utanç verici olarak kabul edilen suçlardır. Yüz kızartıcı suçlar, genellikle, mağdurun veya kamunun onurunu ve şerefini zedeleyen suçlar olarak tanımlanmaktadır. Bu suçlar, toplum tarafından da büyük bir tepkiyle karşılanır.

Türk Ceza Kanunu’na (TCK) göre, “yüz kızartıcı suç” terimi resmi bir tanım olarak kullanılmaz. Ancak TCK’nın 53. maddesi “Sabıkaların Terkibi” başlığı altında, suçun işlendiği tarihten itibaren belirli bir süre içinde tekrar suç işlenmediği takdirde sabıkanın silinmesi konusunu düzenler.

Yüz Kızartıcı Suçlar Nelerdir?

Yüz kızartıcı suçlar, toplum tarafından utanç verici olarak kabul edilen suçlar olarak tanımlanmaktadır. Bu suçlar, genellikle, mağdurun veya kamunun onurunu ve şerefini zedeleyen suçlar olarak tanımlanmaktadır. Yüz kızartıcı suçlar, TCK’da açıkça sayılmamakla birlikte, Anayasa’nın 76. maddesinde, “Devletin şahsiyetine karşı işlenen suçlar ve zimmet, irtikap, rüşvet, hırsızlık, dolandırıcılık, sahtecilik, inancı kötüye kullanma, dolanlı iflas gibi yüz kızartıcı suçlar” olarak tanımlanmıştır. Yüz kızartıcı suçlar, Anayasa’nın 76. maddesi dışında, diğer kanunlarda da sayılmıştır. Örneğin, Türk Ceza Kanunu’nun 102. maddesinde, “cinsel saldırı”, 103. maddesinde, “cinsel istismar”, 104. maddesinde, “çocuk cinsel istismarı” gibi suçlar yüz kızartıcı suç olarak kabul edilmiştir.

Yüz kızartıcı suçlar, genellikle, aşağıdaki özelliklere sahiptir:

  • Mağdurun veya kamunun onurunu ve şerefini zedeleyen suçlar olarak tanımlanmaktadır.
  • Toplum tarafından büyük bir tepkiyle karşılanır.
  • Kamu görevlerine atanamaz, bazı mesleklere kabul edilemez ve bazı haklardan yararlanamaz.

Yüz kızartıcı suçlar, aşağıdaki gibidir:

  • Devletin şahsiyetine karşı işlenen suçlar
  • Zimmet
  • İrtikâp
  • Rüşvet
  • Hırsızlık
  • Dolandırıcılık
  • Sahtecilik
  • İnancı kötüye kullanma
  • Dolanlı iflas
  • Cinsel saldırı
  • Cinsel istismar
  • Çocuk cinsel istismarı
  • Kişiyi hürriyetinden yoksun kılma
  • Soykırım
  • İnsanlığa karşı suçlar
  • Terör
  • Silahlı örgüt kurma ve yönetme
  • Devletin güvenliğine karşı suçlar
  • Milli savunmaya karşı suçlar
  • Anayasal düzene ve bu düzenin işleyişine karşı suçlar
  • Kamu düzeni ve güvenliğine karşı suçlar
  • Suç işlemeye tahrik
  • Suç işlemeyi kolaylaştırma
  • Suçtan kaynaklanan malvarlığı değerlerini aklama

Yüz Kızartıcı Suçların Memuriyete Etkisi

Yüz kızartıcı suçların memuriyete etkisi, Türk Ceza Kanunu‘nun 53. maddesinde düzenlenmiştir. Bu maddeye göre, yüz kızartıcı suçlardan mahkûm olanlar, kamu görevlerine atanamaz, bazı mesleklere kabul edilemez ve bazı haklardan yararlanamaz.

Yüz kızartıcı suçlar, toplum tarafından utanç verici olarak kabul edilen suçlar olarak tanımlanmaktadır. Bu suçlar, genellikle, mağdurun veya kamunun onurunu ve şerefini zedeleyen suçlar olarak tanımlanmaktadır. Yüz kızartıcı suçlar, TCK’da açıkça sayılmamakla birlikte, Anayasa’nın 76. maddesinde, “Devletin şahsiyetine karşı işlenen suçlar ve zimmet, irtikâp, rüşvet, hırsızlık, dolandırıcılık, sahtecilik, inancı kötüye kullanma, dolanlı iflas gibi yüz kızartıcı suçlar” olarak tanımlanmıştır. Yüz kızartıcı suçlar, Anayasa’nın 76. maddesi dışında, diğer kanunlarda da sayılmıştır. Örneğin, Türk Ceza Kanunu’nun 102. maddesinde, “cinsel saldırı”, 103. maddesinde, “cinsel istismar”, 104. maddesinde, “çocuk cinsel istismarı” gibi suçlar yüz kızartıcı suç olarak kabul edilmiştir.

Yüz kızartıcı suçlardan mahkûm olanlar, kamu görevlerine atanamaz, bazı mesleklere kabul edilemez ve bazı haklardan yararlanamaz. Bu haklar, aşağıdaki gibidir:

  • Kamu görevlerine atanma
  • Bazı mesleklere kabul edilme
  • Silah ruhsatı alma
  • Yurt dışına çıkma
  • Kamu ihalelerine katılma
  • Siyasi partilere üye olma
  • Kamu konutlarında kalma
  • Devlet burslarından yararlanma
  • Devlet yardımlarından yararlanma

Yüz kızartıcı suçlardan mahkum olanlar, kamu görevlerine atanamaz, bazı mesleklere kabul edilemez ve bazı haklardan yararlanamaz. Bu haklar, toplumun ahlak ve adalet anlayışına aykırı olan, toplum tarafından utanç verici olarak kabul edilen suçlar nedeniyle kaldırılmıştır.

Yüz Kızartıcı Suçlar Sabıka/Adli Sicil Kaydından Ne Zaman Silinir?

Türk Ceza Kanunu’nun 53. maddesi, belirli bir suçun işlendiği tarihten itibaren belirli bir süre içinde (genellikle 5 yıl) tekrar suç işlenmediği takdirde sabıkanın silinebileceğini düzenler. Ancak bu süre, suçun türüne ve cezasına göre değişebilir. Örneğin, Devletin şahsiyetine karşı işlenen suçlar, hiçbir zaman silinemez.

Daha ayrıntılı bilgi ve güncel yasal düzenlemeleri öğrenmek için bir avukattan hukuki danışma almanız önemlidir.



yüz kızartıcı suç , ne demek , Türk Ceza Kanunu , cinsel saldırı , çocuk istismarı , taciz , cezai sorumluluk , suç unsuru , hapis cezası , suçlu , mağdur" ,
Whatsapp ile görüş