
Sözleşme Serbestisi İlkesinin Sınırları ve Dikkat Edilmesi Gereken Hususlar

Türk Hukuk Sistemi, özel hukuk alanında tarafların hak sahibi olacakları ve borç altına girecekleri işlemlerde kural olarak özgürlük ilkesini benimsemiştir. Bu ilke, irade serbestisi/irade özgürlüğü ilkesi olarak adlandırılmakta olup özel hukuk dünyasında sözleşme serbestisi/sözleşme özgürlüğü ilkesi görünümü ile karşımıza çıkmaktadır. Sözleşme serbestisi ilkesi T.C. Anayasası md. 48 ile anayasal korunma altına alınmakta olup 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu (“TBK”) md. 26 ile de Anayasa ile paralel olarak kanuna aykırı olmadıkça özgürce sözleşme yapılabileceği belirtilmiştir. Gerek gerçek kişi gerekse tüzel kişi adına akdedeceğimiz her türlü sözleşme öncesinde bu sınırları bilerek hareket etmek oldukça önemlidir.
En yalın haliyle sözleşme serbestisi ilkesi; kişilerin diledikleri konuda, diledikleri içerikte ve şekilde sözleşme yapma hakkı olarak tanımlanabilir. Bu özgürlüğün sınırları ise kanunun emredici hükümleri, ahlak, kamu düzeni, kişilik hakları veya imkânsızlık gibi unsurlar ile belirlenmiştir. Yargıtay kararlarında bu ilke, "Genel olarak kişiler, özel hukuk alanında diğer kişilerle olan ilişkilerini, hukuk düzeni içinde kalmak şartıyla diledikleri gibi düzenler, diledikleri konuda, diledikleri kişiler ile sözleşme yapabilirler. Bu olanak, Borçlar Kanunu’nda öngörülen sözleşme özgürlüğü (akit serbestliği) ilkesinin bir sonucudur ve bu hak irade özerkliği (sözleşme hürriyeti) prensibi ile Anayasa (m.48) tarafından teminat altına alınmıştır" şeklinde açıklanmaktadır.
Sözleşme serbestisi ilkesi; sözleşme yapma ve yapmama özgürlüğü, sözleşmenin karşı tarafını seçme özgürlüğü, sözleşmenin tipini ve içeriğini belirleme özgürlüğü, sözleşmenin şeklini belirleme özgürlüğü ve sözleşmenin içeriğini değiştirme veya sözleşmeyi ortadan kaldırma özgürlüğü olmak üzere farklı şekillerde karşımıza çıkmaktadır.
Sözleşme Yapma ve Yapmama Özgürlüğü
Kişiler, diledikleri kişi ile sözleşme yapma ya da hiç sözleşme yapmama hakkına ve özgürlüğüne sahiptirler. Ancak kanun gereği bir sözleşme akdetmek mecburiyeti ya da yasağı varsa, bu durum dikkate alınmalıdır. Örneğin, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu (“TMK”) md. 2’de düzenlenen dürüstlük kuralı çerçevesinde, halka açık sinema ve tiyatro gibi işletmelerin sözleşme yapmaktan kaçınma özgürlüğü yoktur.
Sözleşmenin Karşı Tarafını Seçme Özgürlüğü
Kişiler, sözleşme yapmak istedikleri tarafı özgürce seçerler. Ancak bazı durumlarda, örneğin paylı mülkiyetin söz konusu olduğu taşınmaz satışlarında, diğer paydaşların önalım hakkı gibi sınırlamalar mevcuttur. Bu hak, sözleşme yapma özgürlüğünü etkileyebilir.
Sözleşmenin Tipini ve İçeriğini Belirleme Özgürlüğü
Sözleşme yaparken, taraflar sözleşme tipini ve içeriğini belirleme özgürlüğüne sahiptirler. Ancak bu özgürlük, kanunun emredici hükümlerine, ahlaka, kamu düzenine, kişilik haklarına aykırı olarak sınırlanabilir. Örneğin, suç işlemek amacıyla yapılan bir sözleşme geçersizdir. Bu gibi durumlarda, yalnızca hukuka aykırı madde değil, sözleşmenin tamamı geçersiz sayılabilir.
Sözleşme Serbestisinin Sınırları: Kanunun Emredici Hükümleri
Kural olarak kişiler sözleşme akdetme hakkına sahip olsa da, emredici hükümlerle bu özgürlük sınırlandırılabilir. Kanunlarda, bazı durumlarda tarafların dilediği şekilde sözleşme yapmalarına izin verilmez. Örneğin, kira sözleşmelerinde belirli artış oranları ve depozito tutarları gibi konular kanunla belirlenmiştir ve bu hükümlere aykırı bir düzenleme yapılamaz.
Sözleşmenin Şeklini Belirleme Özgürlüğü
Kişiler, sözleşmelerini yazılı olarak yapma zorunluluğuna tabi değildir. Ancak bazı sözleşme türlerinde, kanun belirli şekil şartları aramaktadır. Örneğin, taşınmaz satış sözleşmeleri ve kefalet sözleşmeleri yazılı olmalıdır. Aksi takdirde, sözleşme geçersiz olacaktır.
Sözleşmenin İçeriğini Değiştirme veya Sözleşmeyi Ortadan Kaldırma Özgürlüğü
Taraflar, sözleşmeyi karşılıklı mutabakatla değiştirebilir, feshedebilir veya içeriğinde değişiklik yapabilirler. Ancak karşılıklı rıza olmadan sözleşme hükümlerinde değişiklik yapmak mümkün değildir. Sözleşme serbestisi ilkesi kişilerin sözleşme yapma özgürlüğünü tanırken, bu özgürlüğün de belirli sınırları ve dikkat edilmesi gereken önemli hususları vardır.
Sözleşme Serbestisi İlkesinin Sınırları ve Dikkat Edilmesi Gereken Hususlar

Türk Hukuk Sistemi, özel hukuk alanında tarafların hak sahibi olacakları ve borç altına girecekleri işlemlerde kural olarak özgürlük ilkesini benimsemiştir. Bu ilke, irade serbestisi/irade özgürlüğü ilkesi olarak adlandırılmakta olup özel hukuk dünyasında sözleşme serbestisi/sözleşme özgürlüğü ilkesi görünümü ile karşımıza çıkmaktadır. Sözleşme serbestisi ilkesi T.C. Anayasası md. 48 ile anayasal korunma altına alınmakta olup 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu (“TBK”) md. 26 ile de Anayasa ile paralel olarak kanuna aykırı olmadıkça özgürce sözleşme yapılabileceği belirtilmiştir. Gerek gerçek kişi gerekse tüzel kişi adına akdedeceğimiz her türlü sözleşme öncesinde bu sınırları bilerek hareket etmek oldukça önemlidir.
En yalın haliyle sözleşme serbestisi ilkesi; kişilerin diledikleri konuda, diledikleri içerikte ve şekilde sözleşme yapma hakkı olarak tanımlanabilir. Bu özgürlüğün sınırları ise kanunun emredici hükümleri, ahlak, kamu düzeni, kişilik hakları veya imkânsızlık gibi unsurlar ile belirlenmiştir. Yargıtay kararlarında bu ilke, "Genel olarak kişiler, özel hukuk alanında diğer kişilerle olan ilişkilerini, hukuk düzeni içinde kalmak şartıyla diledikleri gibi düzenler, diledikleri konuda, diledikleri kişiler ile sözleşme yapabilirler. Bu olanak, Borçlar Kanunu’nda öngörülen sözleşme özgürlüğü (akit serbestliği) ilkesinin bir sonucudur ve bu hak irade özerkliği (sözleşme hürriyeti) prensibi ile Anayasa (m.48) tarafından teminat altına alınmıştır" şeklinde açıklanmaktadır.
Sözleşme serbestisi ilkesi; sözleşme yapma ve yapmama özgürlüğü, sözleşmenin karşı tarafını seçme özgürlüğü, sözleşmenin tipini ve içeriğini belirleme özgürlüğü, sözleşmenin şeklini belirleme özgürlüğü ve sözleşmenin içeriğini değiştirme veya sözleşmeyi ortadan kaldırma özgürlüğü olmak üzere farklı şekillerde karşımıza çıkmaktadır.
Sözleşme Yapma ve Yapmama Özgürlüğü
Kişiler, diledikleri kişi ile sözleşme yapma ya da hiç sözleşme yapmama hakkına ve özgürlüğüne sahiptirler. Ancak kanun gereği bir sözleşme akdetmek mecburiyeti ya da yasağı varsa, bu durum dikkate alınmalıdır. Örneğin, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu (“TMK”) md. 2’de düzenlenen dürüstlük kuralı çerçevesinde, halka açık sinema ve tiyatro gibi işletmelerin sözleşme yapmaktan kaçınma özgürlüğü yoktur.
Sözleşmenin Karşı Tarafını Seçme Özgürlüğü
Kişiler, sözleşme yapmak istedikleri tarafı özgürce seçerler. Ancak bazı durumlarda, örneğin paylı mülkiyetin söz konusu olduğu taşınmaz satışlarında, diğer paydaşların önalım hakkı gibi sınırlamalar mevcuttur. Bu hak, sözleşme yapma özgürlüğünü etkileyebilir.
Sözleşmenin Tipini ve İçeriğini Belirleme Özgürlüğü
Sözleşme yaparken, taraflar sözleşme tipini ve içeriğini belirleme özgürlüğüne sahiptirler. Ancak bu özgürlük, kanunun emredici hükümlerine, ahlaka, kamu düzenine, kişilik haklarına aykırı olarak sınırlanabilir. Örneğin, suç işlemek amacıyla yapılan bir sözleşme geçersizdir. Bu gibi durumlarda, yalnızca hukuka aykırı madde değil, sözleşmenin tamamı geçersiz sayılabilir.
Sözleşme Serbestisinin Sınırları: Kanunun Emredici Hükümleri
Kural olarak kişiler sözleşme akdetme hakkına sahip olsa da, emredici hükümlerle bu özgürlük sınırlandırılabilir. Kanunlarda, bazı durumlarda tarafların dilediği şekilde sözleşme yapmalarına izin verilmez. Örneğin, kira sözleşmelerinde belirli artış oranları ve depozito tutarları gibi konular kanunla belirlenmiştir ve bu hükümlere aykırı bir düzenleme yapılamaz.
Sözleşmenin Şeklini Belirleme Özgürlüğü
Kişiler, sözleşmelerini yazılı olarak yapma zorunluluğuna tabi değildir. Ancak bazı sözleşme türlerinde, kanun belirli şekil şartları aramaktadır. Örneğin, taşınmaz satış sözleşmeleri ve kefalet sözleşmeleri yazılı olmalıdır. Aksi takdirde, sözleşme geçersiz olacaktır.
Sözleşmenin İçeriğini Değiştirme veya Sözleşmeyi Ortadan Kaldırma Özgürlüğü
Taraflar, sözleşmeyi karşılıklı mutabakatla değiştirebilir, feshedebilir veya içeriğinde değişiklik yapabilirler. Ancak karşılıklı rıza olmadan sözleşme hükümlerinde değişiklik yapmak mümkün değildir. Sözleşme serbestisi ilkesi kişilerin sözleşme yapma özgürlüğünü tanırken, bu özgürlüğün de belirli sınırları ve dikkat edilmesi gereken önemli hususları vardır.
Sözleşme serbestisi , ilke , sınırlar , dikkat edilmesi gereken hususlar , Türk hukuku , akitler , haksız fiil , taraflar , yargıtay , içtihat ,
