Şikayetten Vazgeçme Ceza Davasını Düşürür mü?

Şikayetten Vazgeçme Ceza Davasını Düşürür mü?

Şikayetten Vazgeçme Ceza Davasını Düşürür mü?

Ceza hukuku, toplum düzenini koruma amacı taşıyan bir hukuk dalıdır ve ceza muhakemesi süreci, kamu düzenini sağlamak için devletin yürüttüğü yargısal bir faaliyettir. Ceza yargılamasında en önemli hususlardan biri de mağdurun şikâyet hakkı ve bu hakkını kullanarak başlattığı sürecin akıbetidir. Suçtan zarar gören kişiler, belirli suçlar açısından şikâyet hakkına sahip olup, bu hakkı kullanarak failler hakkında kovuşturma başlatılmasını sağlayabilirler. Ancak, mağdurun şikâyetinden vazgeçmesi, ceza davasının seyri açısından kritik bir mesele olup, her durumda davanın düşmesine neden olmamaktadır.

Bu çalışmada, şikâyetten vazgeçmenin ceza davalarına etkisi, Türk Ceza Kanunu (TCK) ve Ceza Muhakemesi Kanunu (CMK) çerçevesinde incelenecek, şikâyete bağlı suçlar ile re’sen kovuşturulan suçlar arasındaki farklar detaylı şekilde ele alınacaktır. Ayrıca, şikâyetten vazgeçmenin ceza muhakemesine etkileri, dava sürecine yansıması ve ceza davasının düşüp düşmeyeceği hususları yargı kararları ve doktrindeki görüşler ışığında analiz edilecektir.

1. Şikâyet Hakkı ve Şikâyete Bağlı Suçlar

Şikâyet, ceza muhakemesinde belirli suçların kovuşturulması için aranan bir ön şart olup, mağdurun veya suçtan zarar görenin yetkili makamlara başvuruda bulunarak suçun soruşturulmasını talep etmesini ifade eder. Ancak her suç için şikâyet hakkı bulunmamaktadır. Ceza hukukunda suçlar, kovuşturma usulü bakımından şikâyete bağlı suçlar ve re’sen kovuşturulan suçlar olarak ikiye ayrılmaktadır.

1.1. Şikâyete Bağlı Suçlar

TCK m. 73’e göre bazı suçlar ancak mağdurun şikâyeti üzerine soruşturulabilir ve kovuşturulabilir. Bu suçlar genellikle kişisel nitelikte zarar doğuran, kamu düzeninden ziyade bireyin haklarını ihlal eden suçlardır. Örneğin:

  • Hakaret (TCK m. 125)
  • Tehdit (TCK m. 106/1)
  • Basit yaralama (TCK m. 86/2)
  • Güveni kötüye kullanma (TCK m. 155)
  • Özel hayatın gizliliğini ihlal (TCK m. 134)

Bu suçlarda mağdurun şikâyet hakkını kullanması şart olup, şikâyetten vazgeçme durumunda ceza davası düşmektedir.

1.2. Re’sen Kovuşturulan Suçlar

Bazı suçlar ise toplum düzenini doğrudan etkilediği için kamu davası niteliğinde olup, savcılık makamı tarafından re’sen (kendiliğinden) soruşturulur ve kovuşturulur. Bu suçlar arasında:

  • Kasten öldürme (TCK m. 81)
  • Cinsel saldırı (TCK m. 102)
  • Çocuk istismarı (TCK m. 103)
  • Yağma (TCK m. 148)
  • Uyuşturucu ticareti (TCK m. 188)

gibi suçlar yer almaktadır. Bu suçlarda mağdurun şikâyetinden vazgeçmesi, davanın düşmesini sağlamaz; kamu adına yürütülen yargılama süreci devam eder.

2. Şikâyetten Vazgeçmenin Hukuki Niteliği

Şikâyetten vazgeçme, mağdurun daha önce yaptığı şikâyeti geri çekmesi anlamına gelir ve kovuşturma aşamasına bağlı olarak farklı sonuçlar doğurabilir. Şikâyetten vazgeçme iki aşamada değerlendirilebilir:

2.1. Soruşturma Aşamasında Şikâyetten Vazgeçme

Eğer şikâyete bağlı bir suç söz konusuysa ve mağdur, henüz dava açılmadan önce (yani soruşturma aşamasında) şikâyetinden vazgeçerse, Cumhuriyet savcısı takipsizlik kararı (Kovuşturmaya Yer Olmadığına Dair Karar - KYOK) verir ve dosya kapanır.

2.2. Kovuşturma Aşamasında Şikâyetten Vazgeçme

Eğer dava açılmışsa, yani kovuşturma aşamasına geçilmişse, mağdurun şikâyetten vazgeçmesiyle dava düşebilir. Ancak, bu durumda sanığın vazgeçmeyi kabul etmesi gerekmektedir (TCK m. 73/4).

Örneğin, mağdur sanıktan şikâyetini geri çekse bile, sanık bu vazgeçmeyi kabul etmezse dava devam edebilir.

3. Şikâyetten Vazgeçmenin Sonuçları

3.1. Şikâyete Bağlı Suçlarda Dava Düşmesi

Şikâyete bağlı suçlarda mağdur şikâyetinden vazgeçtiğinde ceza davası düşer. Ancak, şikâyetten vazgeçme davanın her aşamasında mümkün değildir. Şikâyet süresi dolduktan sonra veya karar kesinleştikten sonra yapılan vazgeçmeler etkili olmaz.

3.2. Re’sen Kovuşturulan Suçlarda Şikâyetten Vazgeçmenin Etkisizliği

Re’sen kovuşturulan suçlarda mağdurun şikâyetten vazgeçmesi hukuken bir sonuç doğurmaz. Yani devlet, kamu davasını yürütmeye devam eder.

4. Yargıtay Kararları ve Uygulamalar

Yargıtay, şikâyetten vazgeçmenin etkileri konusunda tutarlı kararlar vermektedir. Örneğin:

  • Hakaret eyleminin takibi şikayete bağlı suçlardan olması, müştekinin ek beyanla hazırlık aşamasında 23/01/2014 tarihinde şikayetten vazgeçtiğinin anlaşılması karşısında, sanık hakkında TCK’nın 223/8. maddesi gereğince, düşme kararı verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi, bozma nedenidir (Yargıtay 18. Ceza Dairesi - Karar : 2019/615).
  • Sanığın ve suça sürüklenen çocuğun eylemlerine uyan suçun ise şikayete tabi olmadığı dikkate alındığında, katılanın ilk derece mahkemesince yapılan yargılama sırasında 16.07.2019 tarihli celsede suça sürüklenen çocuk hakkındaki şikayetten vazgeçmesinin, sanığa sirayet etmeyeceği, katılanın davaya katılma ve hükmü temyize hakkı bulunduğu kabul edilmelidir (Y1CD-K.2021/11649)

Ceza Avukatının Önemi

Ceza yargılamasında şikâyetten vazgeçmenin hukuki sonuçlarını doğru anlamak, sanık veya mağdur açısından büyük önem taşımaktadır. Özellikle, ceza davalarında süreçlerin teknik detaylarını bilen bir ceza avukatıyla çalışmak, tarafların hak kaybına uğramaması açısından elzemdir. Bir ceza avukatı, şikâyetten vazgeçmenin hangi aşamada etkili olacağını, davanın düşmesi için hangi şartların gerektiğini ve ceza hukuku ilkeleri çerçevesinde müvekkilinin haklarını en iyi şekilde nasıl koruyacağını bilir. Bu nedenle, hukuki sürecin sağlıklı işlemesi adına profesyonel destek almak son derece önemlidir.

Şikayetten Vazgeçme Ceza Davasını Düşürür mü?

Şikayetten Vazgeçme Ceza Davasını Düşürür mü?

Ceza hukuku, toplum düzenini koruma amacı taşıyan bir hukuk dalıdır ve ceza muhakemesi süreci, kamu düzenini sağlamak için devletin yürüttüğü yargısal bir faaliyettir. Ceza yargılamasında en önemli hususlardan biri de mağdurun şikâyet hakkı ve bu hakkını kullanarak başlattığı sürecin akıbetidir. Suçtan zarar gören kişiler, belirli suçlar açısından şikâyet hakkına sahip olup, bu hakkı kullanarak failler hakkında kovuşturma başlatılmasını sağlayabilirler. Ancak, mağdurun şikâyetinden vazgeçmesi, ceza davasının seyri açısından kritik bir mesele olup, her durumda davanın düşmesine neden olmamaktadır.

Bu çalışmada, şikâyetten vazgeçmenin ceza davalarına etkisi, Türk Ceza Kanunu (TCK) ve Ceza Muhakemesi Kanunu (CMK) çerçevesinde incelenecek, şikâyete bağlı suçlar ile re’sen kovuşturulan suçlar arasındaki farklar detaylı şekilde ele alınacaktır. Ayrıca, şikâyetten vazgeçmenin ceza muhakemesine etkileri, dava sürecine yansıması ve ceza davasının düşüp düşmeyeceği hususları yargı kararları ve doktrindeki görüşler ışığında analiz edilecektir.

1. Şikâyet Hakkı ve Şikâyete Bağlı Suçlar

Şikâyet, ceza muhakemesinde belirli suçların kovuşturulması için aranan bir ön şart olup, mağdurun veya suçtan zarar görenin yetkili makamlara başvuruda bulunarak suçun soruşturulmasını talep etmesini ifade eder. Ancak her suç için şikâyet hakkı bulunmamaktadır. Ceza hukukunda suçlar, kovuşturma usulü bakımından şikâyete bağlı suçlar ve re’sen kovuşturulan suçlar olarak ikiye ayrılmaktadır.

1.1. Şikâyete Bağlı Suçlar

TCK m. 73’e göre bazı suçlar ancak mağdurun şikâyeti üzerine soruşturulabilir ve kovuşturulabilir. Bu suçlar genellikle kişisel nitelikte zarar doğuran, kamu düzeninden ziyade bireyin haklarını ihlal eden suçlardır. Örneğin:

  • Hakaret (TCK m. 125)
  • Tehdit (TCK m. 106/1)
  • Basit yaralama (TCK m. 86/2)
  • Güveni kötüye kullanma (TCK m. 155)
  • Özel hayatın gizliliğini ihlal (TCK m. 134)

Bu suçlarda mağdurun şikâyet hakkını kullanması şart olup, şikâyetten vazgeçme durumunda ceza davası düşmektedir.

1.2. Re’sen Kovuşturulan Suçlar

Bazı suçlar ise toplum düzenini doğrudan etkilediği için kamu davası niteliğinde olup, savcılık makamı tarafından re’sen (kendiliğinden) soruşturulur ve kovuşturulur. Bu suçlar arasında:

  • Kasten öldürme (TCK m. 81)
  • Cinsel saldırı (TCK m. 102)
  • Çocuk istismarı (TCK m. 103)
  • Yağma (TCK m. 148)
  • Uyuşturucu ticareti (TCK m. 188)

gibi suçlar yer almaktadır. Bu suçlarda mağdurun şikâyetinden vazgeçmesi, davanın düşmesini sağlamaz; kamu adına yürütülen yargılama süreci devam eder.

2. Şikâyetten Vazgeçmenin Hukuki Niteliği

Şikâyetten vazgeçme, mağdurun daha önce yaptığı şikâyeti geri çekmesi anlamına gelir ve kovuşturma aşamasına bağlı olarak farklı sonuçlar doğurabilir. Şikâyetten vazgeçme iki aşamada değerlendirilebilir:

2.1. Soruşturma Aşamasında Şikâyetten Vazgeçme

Eğer şikâyete bağlı bir suç söz konusuysa ve mağdur, henüz dava açılmadan önce (yani soruşturma aşamasında) şikâyetinden vazgeçerse, Cumhuriyet savcısı takipsizlik kararı (Kovuşturmaya Yer Olmadığına Dair Karar - KYOK) verir ve dosya kapanır.

2.2. Kovuşturma Aşamasında Şikâyetten Vazgeçme

Eğer dava açılmışsa, yani kovuşturma aşamasına geçilmişse, mağdurun şikâyetten vazgeçmesiyle dava düşebilir. Ancak, bu durumda sanığın vazgeçmeyi kabul etmesi gerekmektedir (TCK m. 73/4).

Örneğin, mağdur sanıktan şikâyetini geri çekse bile, sanık bu vazgeçmeyi kabul etmezse dava devam edebilir.

3. Şikâyetten Vazgeçmenin Sonuçları

3.1. Şikâyete Bağlı Suçlarda Dava Düşmesi

Şikâyete bağlı suçlarda mağdur şikâyetinden vazgeçtiğinde ceza davası düşer. Ancak, şikâyetten vazgeçme davanın her aşamasında mümkün değildir. Şikâyet süresi dolduktan sonra veya karar kesinleştikten sonra yapılan vazgeçmeler etkili olmaz.

3.2. Re’sen Kovuşturulan Suçlarda Şikâyetten Vazgeçmenin Etkisizliği

Re’sen kovuşturulan suçlarda mağdurun şikâyetten vazgeçmesi hukuken bir sonuç doğurmaz. Yani devlet, kamu davasını yürütmeye devam eder.

4. Yargıtay Kararları ve Uygulamalar

Yargıtay, şikâyetten vazgeçmenin etkileri konusunda tutarlı kararlar vermektedir. Örneğin:

  • Hakaret eyleminin takibi şikayete bağlı suçlardan olması, müştekinin ek beyanla hazırlık aşamasında 23/01/2014 tarihinde şikayetten vazgeçtiğinin anlaşılması karşısında, sanık hakkında TCK’nın 223/8. maddesi gereğince, düşme kararı verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi, bozma nedenidir (Yargıtay 18. Ceza Dairesi - Karar : 2019/615).
  • Sanığın ve suça sürüklenen çocuğun eylemlerine uyan suçun ise şikayete tabi olmadığı dikkate alındığında, katılanın ilk derece mahkemesince yapılan yargılama sırasında 16.07.2019 tarihli celsede suça sürüklenen çocuk hakkındaki şikayetten vazgeçmesinin, sanığa sirayet etmeyeceği, katılanın davaya katılma ve hükmü temyize hakkı bulunduğu kabul edilmelidir (Y1CD-K.2021/11649)

Ceza Avukatının Önemi

Ceza yargılamasında şikâyetten vazgeçmenin hukuki sonuçlarını doğru anlamak, sanık veya mağdur açısından büyük önem taşımaktadır. Özellikle, ceza davalarında süreçlerin teknik detaylarını bilen bir ceza avukatıyla çalışmak, tarafların hak kaybına uğramaması açısından elzemdir. Bir ceza avukatı, şikâyetten vazgeçmenin hangi aşamada etkili olacağını, davanın düşmesi için hangi şartların gerektiğini ve ceza hukuku ilkeleri çerçevesinde müvekkilinin haklarını en iyi şekilde nasıl koruyacağını bilir. Bu nedenle, hukuki sürecin sağlıklı işlemesi adına profesyonel destek almak son derece önemlidir.



Şikayetten Vazgeçme , Ceza Davası , Düşürme , Türk Ceza Kanunu , Mahkeme , Hukuk , Avukat , Ceza Avukatı , Ceza Yargılaması , Suçlama ,
Whatsapp ile görüş