
Rüşvet Suçu ve Cezası

Rüşvet suçu, hukuk sistemlerinde en ciddi şekilde ele alınan ve ciddi sonuçları olan bir suç türüdür. Türk Ceza Kanunu'na göre rüşvet suçu, kişinin kendisine veya başkasına haksız bir menfaat temin etme amacıyla görevi kötüye kullanarak veya görevinin gereğini yapmamak suretiyle bir kişiye rüşvet vermesi veya bir kişiden rüşvet alması şeklinde tanımlanmaktadır.
Rüşvet suçu, toplumda güvenin ve adaletin sarsılmasına neden olduğu için ciddi şekilde cezalandırılmaktadır. Bu suçun işlenmesi için belirli şartların oluşması gerekmektedir. Rüşvet suçu şartları, rüşvetin verilmesi veya alınmasıyla birlikte görevin kötüye kullanılması veya görevin gereğinin yapılmasından kaçınılması şeklinde özetlenebilir.
Rüşvet suçu (TCK m.252) Türk Ceza Kanunu’nun “Millete ve Devlete Karşı Suçlar ve Son Hükümler” kısmının birinci bölümü olan “Kamu İdaresinin Güvenilirliğine ve İşleyişine Karşı Suçlar” bölümünde düzenlenmiştir.
TCK 252 madde,
(1) Görevinin ifasıyla ilgili bir işi yapması veya yapmaması için, doğrudan veya aracılar vasıtasıyla, bir kamu görevlisine veya göstereceği bir başka kişiye menfaat sağlayan kişi, dört yıldan oniki yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.
(2) Görevinin ifasıyla ilgili bir işi yapması veya yapmaması için, doğrudan veya aracılar vasıtasıyla, kendisine veya göstereceği bir başka kişiye menfaat sağlayan kamu görevlisi de birinci fıkrada belirtilen ceza ile cezalandırılır.
(3) Rüşvet konusunda anlaşmaya varılması halinde, suç tamamlanmış gibi cezaya hükmolunur.
(4) Kamu görevlisinin rüşvet talebinde bulunması ve fakat bunun kişi tarafından kabul edilmemesi ya da kişinin kamu görevlisine menfaat temini konusunda teklif veya vaatte bulunması ve fakat bunun kamu görevlisi tarafından kabul edilmemesi hâllerinde fail hakkında, birinci ve ikinci fıkra hükümlerine göre verilecek ceza yarı oranında indirilir.
(5) Rüşvet teklif veya talebinin karşı tarafa iletilmesi, rüşvet anlaşmasının sağlanması veya rüşvetin temini hususlarında aracılık eden kişi, kamu görevlisi sıfatını taşıyıp taşımadığına bakılmaksızın, müşterek fail olarak cezalandırılır.
(6) Rüşvet ilişkisinde dolaylı olarak kendisine menfaat sağlanan üçüncü kişi veya tüzel kişinin menfaati kabul eden yetkilisi, kamu görevlisi sıfatını taşıyıp taşımadığına bakılmaksızın, müşterek fail olarak cezalandırılır.
(7) Rüşvet alan veya talebinde bulunan ya da bu konuda anlaşmaya varan kişinin; yargı görevi yapan, hakem, bilirkişi, noter veya yeminli mali müşavir olması halinde, verilecek ceza üçte birden yarısına kadar artırılır.
(8) Bu madde hükümleri; a) Kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşları, b) Kamu kurum veya kuruluşlarının ya da kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşlarının iştirakiyle kurulmuş şirketler, c) Kamu kurum veya kuruluşlarının ya da kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşlarının bünyesinde faaliyet icra eden vakıflar, d) Kamu yararına çalışan dernekler, e) Kooperatifler, f) Halka açık anonim şirketler, adına hareket eden kişilere, kamu görevlisi sıfatını taşıyıp taşımadıklarına bakılmaksızın, görevlerinin ifasıyla ilgili bir işin yapılması veya yapılmaması amacıyla doğrudan veya aracılar vasıtasıyla, menfaat temin, teklif veya vaat edilmesi; bu kişiler tarafından talep veya kabul edilmesi; bunlara aracılık edilmesi; bu ilişki dolayısıyla bir başkasına menfaat temin edilmesi halinde de uygulanır.
(9) Bu madde hükümleri; a) Yabancı bir devlette seçilmiş veya atanmış olan kamu görevlilerine, b) Uluslararası veya uluslarüstü mahkemelerde ya da yabancı devlet mahkemelerinde görev yapan hâkimlere, jüri üyelerine veya diğer görevlilere, c) Uluslararası veya uluslarüstü parlamento üyelerine, d) Kamu kurumu ya da kamu işletmeleri de dahil olmak üzere, yabancı bir ülke için kamusal bir faaliyet yürüten kişilere, e) Bir hukuki uyuşmazlığın çözümü amacıyla başvurulan tahkim usulü çerçevesinde görevlendirilen vatandaş veya yabancı hakemlere, f) Uluslararası bir anlaşmaya dayalı olarak kurulan uluslararası veya uluslarüstü örgütlerin görevlilerine veya temsilcilerine, görevlerinin ifasıyla ilgili bir işin yapılması veya yapılmaması ya da uluslararası ticari işlemler nedeniyle bir işin veya haksız bir yararın elde edilmesi yahut muhafazası amacıyla; doğrudan veya aracılar vasıtasıyla, menfaat temin, teklif veya vaat edilmesi ya da bunlar tarafından talep veya kabul edilmesi halinde de uygulanır.
(10) Dokuzuncu fıkra kapsamına giren rüşvet suçunun yurt dışında yabancı tarafından işlenmekle birlikte; a) Türkiye’nin, b) Türkiye’deki bir kamu kurumunun, c) Türk kanunlarına göre kurulmuş bir özel hukuk tüzel kişisinin, d) Türk vatandaşının, tarafı olduğu bir uyuşmazlık ya da bu kurum veya kişilerle ilgili bir işlemin yapılması veya yapılmaması için işlenmesi halinde, rüşvet veren, teklif veya vaat eden; rüşvet alan, talep eden, teklif veya vaadini kabul eden; bunlara aracılık eden; rüşvet ilişkisi dolayısıyla kendisine menfaat temin edilen kişiler hakkında, Türkiye’de bulundukları takdirde, resen soruşturma ve kovuşturma yapılır.” şeklindedir.
Rüşvet suçunun unsurları açısından, suçun işlenmesi için öncelikle rüşvetin verilmesi veya alınması gerekmektedir. Bunun yanı sıra, rüşvetin karşılığında bir haksız menfaat temin edilmeye çalışılması da suçun unsurları arasında yer almaktadır. Ayrıca, rüşvetin verilmesi veya alınmasıyla birlikte görevin kötüye kullanılması veya görevin gereğinin yapılmasından kaçınılması da suçun unsurlarından biridir.
Rüşvet suçu cezası, Türk Ceza Kanunu'nda belirtilen hükümlere göre belirlenmektedir. Bu suçu işleyen kişilere, belirli ceza türleri uygulanmaktadır. Rüşvet suçu işleyen kişilere verilebilecek cezalar arasında hapis cezası, para cezası ve kamu hizmetlerinden men cezası gibi ceza türleri bulunmaktadır. Bu cezalar, suçun işlenme şekline, suçun işlenme amacına ve suçun niteliğine göre belirlenmektedir.
Rüşvet suçu işleyen kişilerin bazı durumlarda uzlaşma hakkı bulunmaktadır. Uzlaşma, suçun mağduruyla suçun failleri arasında yapılan anlaşma sonucunda suçtan doğan maddi ve manevi zararların karşılanması ve suçun faillerinin cezadan kurtulması anlamına gelmektedir. Ancak, rüşvet suçunda uzlaşma hakkı, suçun niteliği ve suçun işlenme şekline göre belirlenmektedir.
Rüşvet suçu işleyen kişilerin aynı zamanda etkin pişmanlık hakkına da sahip olmaları mümkündür. Etkin pişmanlık, suçu işleyen kişinin suçu işledikten sonra mahkemeye başvurarak suçunu itiraf etmesi ve suçun işlenme şekli hakkında gerekli bilgileri vermesi anlamına gelmektedir. Etkin pişmanlık hakkı, suçun işlenme şekline, suçun işlenme amacına ve suçun niteliğine göre belirlenmektedir.
Rüşvet suçunun yargılanması ve cezalandırılması, bu suçu işleyen kişilerin hangi mahkemelerde yargılanacakları konusunda da önemli bir konudur. Rüşvet suçunda görevli mahkeme, suçun işlenme şekli, suçun işlenme amacı ve suçun niteliği gibi faktörlere göre belirlenmektedir. Rüşvet suçları genellikle ağır cezalar gerektirdiği için rüşvet suçlarının yargılanması ve cezalandırılması konusunda titizlikle hareket edilmektedir.
Rüşvet suçu, hukuk sistemlerinde en ciddiye alınan suç türlerinden biridir. Rüşvet suçunun unsurları, şartları, cezası, uzlaşma ve etkin pişmanlık gibi konular, suçun niteliğine ve işlenme şekline göre belirlenmektedir. Bu nedenle, rüşvet suçu işleyen kişilerin yargılanması ve cezalandırılması konusunda dikkatli olunması gerekmektedir. Aksi takdirde, ciddi sonuçlarla karşılaşılabilir."
Rüşvet Suçu ve Cezası

Rüşvet suçu, hukuk sistemlerinde en ciddi şekilde ele alınan ve ciddi sonuçları olan bir suç türüdür. Türk Ceza Kanunu'na göre rüşvet suçu, kişinin kendisine veya başkasına haksız bir menfaat temin etme amacıyla görevi kötüye kullanarak veya görevinin gereğini yapmamak suretiyle bir kişiye rüşvet vermesi veya bir kişiden rüşvet alması şeklinde tanımlanmaktadır.
Rüşvet suçu, toplumda güvenin ve adaletin sarsılmasına neden olduğu için ciddi şekilde cezalandırılmaktadır. Bu suçun işlenmesi için belirli şartların oluşması gerekmektedir. Rüşvet suçu şartları, rüşvetin verilmesi veya alınmasıyla birlikte görevin kötüye kullanılması veya görevin gereğinin yapılmasından kaçınılması şeklinde özetlenebilir.
Rüşvet suçu (TCK m.252) Türk Ceza Kanunu’nun “Millete ve Devlete Karşı Suçlar ve Son Hükümler” kısmının birinci bölümü olan “Kamu İdaresinin Güvenilirliğine ve İşleyişine Karşı Suçlar” bölümünde düzenlenmiştir.
TCK 252 madde,
(1) Görevinin ifasıyla ilgili bir işi yapması veya yapmaması için, doğrudan veya aracılar vasıtasıyla, bir kamu görevlisine veya göstereceği bir başka kişiye menfaat sağlayan kişi, dört yıldan oniki yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.
(2) Görevinin ifasıyla ilgili bir işi yapması veya yapmaması için, doğrudan veya aracılar vasıtasıyla, kendisine veya göstereceği bir başka kişiye menfaat sağlayan kamu görevlisi de birinci fıkrada belirtilen ceza ile cezalandırılır.
(3) Rüşvet konusunda anlaşmaya varılması halinde, suç tamamlanmış gibi cezaya hükmolunur.
(4) Kamu görevlisinin rüşvet talebinde bulunması ve fakat bunun kişi tarafından kabul edilmemesi ya da kişinin kamu görevlisine menfaat temini konusunda teklif veya vaatte bulunması ve fakat bunun kamu görevlisi tarafından kabul edilmemesi hâllerinde fail hakkında, birinci ve ikinci fıkra hükümlerine göre verilecek ceza yarı oranında indirilir.
(5) Rüşvet teklif veya talebinin karşı tarafa iletilmesi, rüşvet anlaşmasının sağlanması veya rüşvetin temini hususlarında aracılık eden kişi, kamu görevlisi sıfatını taşıyıp taşımadığına bakılmaksızın, müşterek fail olarak cezalandırılır.
(6) Rüşvet ilişkisinde dolaylı olarak kendisine menfaat sağlanan üçüncü kişi veya tüzel kişinin menfaati kabul eden yetkilisi, kamu görevlisi sıfatını taşıyıp taşımadığına bakılmaksızın, müşterek fail olarak cezalandırılır.
(7) Rüşvet alan veya talebinde bulunan ya da bu konuda anlaşmaya varan kişinin; yargı görevi yapan, hakem, bilirkişi, noter veya yeminli mali müşavir olması halinde, verilecek ceza üçte birden yarısına kadar artırılır.
(8) Bu madde hükümleri; a) Kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşları, b) Kamu kurum veya kuruluşlarının ya da kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşlarının iştirakiyle kurulmuş şirketler, c) Kamu kurum veya kuruluşlarının ya da kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşlarının bünyesinde faaliyet icra eden vakıflar, d) Kamu yararına çalışan dernekler, e) Kooperatifler, f) Halka açık anonim şirketler, adına hareket eden kişilere, kamu görevlisi sıfatını taşıyıp taşımadıklarına bakılmaksızın, görevlerinin ifasıyla ilgili bir işin yapılması veya yapılmaması amacıyla doğrudan veya aracılar vasıtasıyla, menfaat temin, teklif veya vaat edilmesi; bu kişiler tarafından talep veya kabul edilmesi; bunlara aracılık edilmesi; bu ilişki dolayısıyla bir başkasına menfaat temin edilmesi halinde de uygulanır.
(9) Bu madde hükümleri; a) Yabancı bir devlette seçilmiş veya atanmış olan kamu görevlilerine, b) Uluslararası veya uluslarüstü mahkemelerde ya da yabancı devlet mahkemelerinde görev yapan hâkimlere, jüri üyelerine veya diğer görevlilere, c) Uluslararası veya uluslarüstü parlamento üyelerine, d) Kamu kurumu ya da kamu işletmeleri de dahil olmak üzere, yabancı bir ülke için kamusal bir faaliyet yürüten kişilere, e) Bir hukuki uyuşmazlığın çözümü amacıyla başvurulan tahkim usulü çerçevesinde görevlendirilen vatandaş veya yabancı hakemlere, f) Uluslararası bir anlaşmaya dayalı olarak kurulan uluslararası veya uluslarüstü örgütlerin görevlilerine veya temsilcilerine, görevlerinin ifasıyla ilgili bir işin yapılması veya yapılmaması ya da uluslararası ticari işlemler nedeniyle bir işin veya haksız bir yararın elde edilmesi yahut muhafazası amacıyla; doğrudan veya aracılar vasıtasıyla, menfaat temin, teklif veya vaat edilmesi ya da bunlar tarafından talep veya kabul edilmesi halinde de uygulanır.
(10) Dokuzuncu fıkra kapsamına giren rüşvet suçunun yurt dışında yabancı tarafından işlenmekle birlikte; a) Türkiye’nin, b) Türkiye’deki bir kamu kurumunun, c) Türk kanunlarına göre kurulmuş bir özel hukuk tüzel kişisinin, d) Türk vatandaşının, tarafı olduğu bir uyuşmazlık ya da bu kurum veya kişilerle ilgili bir işlemin yapılması veya yapılmaması için işlenmesi halinde, rüşvet veren, teklif veya vaat eden; rüşvet alan, talep eden, teklif veya vaadini kabul eden; bunlara aracılık eden; rüşvet ilişkisi dolayısıyla kendisine menfaat temin edilen kişiler hakkında, Türkiye’de bulundukları takdirde, resen soruşturma ve kovuşturma yapılır.” şeklindedir.
Rüşvet suçunun unsurları açısından, suçun işlenmesi için öncelikle rüşvetin verilmesi veya alınması gerekmektedir. Bunun yanı sıra, rüşvetin karşılığında bir haksız menfaat temin edilmeye çalışılması da suçun unsurları arasında yer almaktadır. Ayrıca, rüşvetin verilmesi veya alınmasıyla birlikte görevin kötüye kullanılması veya görevin gereğinin yapılmasından kaçınılması da suçun unsurlarından biridir.
Rüşvet suçu cezası, Türk Ceza Kanunu'nda belirtilen hükümlere göre belirlenmektedir. Bu suçu işleyen kişilere, belirli ceza türleri uygulanmaktadır. Rüşvet suçu işleyen kişilere verilebilecek cezalar arasında hapis cezası, para cezası ve kamu hizmetlerinden men cezası gibi ceza türleri bulunmaktadır. Bu cezalar, suçun işlenme şekline, suçun işlenme amacına ve suçun niteliğine göre belirlenmektedir.
Rüşvet suçu işleyen kişilerin bazı durumlarda uzlaşma hakkı bulunmaktadır. Uzlaşma, suçun mağduruyla suçun failleri arasında yapılan anlaşma sonucunda suçtan doğan maddi ve manevi zararların karşılanması ve suçun faillerinin cezadan kurtulması anlamına gelmektedir. Ancak, rüşvet suçunda uzlaşma hakkı, suçun niteliği ve suçun işlenme şekline göre belirlenmektedir.
Rüşvet suçu işleyen kişilerin aynı zamanda etkin pişmanlık hakkına da sahip olmaları mümkündür. Etkin pişmanlık, suçu işleyen kişinin suçu işledikten sonra mahkemeye başvurarak suçunu itiraf etmesi ve suçun işlenme şekli hakkında gerekli bilgileri vermesi anlamına gelmektedir. Etkin pişmanlık hakkı, suçun işlenme şekline, suçun işlenme amacına ve suçun niteliğine göre belirlenmektedir.
Rüşvet suçunun yargılanması ve cezalandırılması, bu suçu işleyen kişilerin hangi mahkemelerde yargılanacakları konusunda da önemli bir konudur. Rüşvet suçunda görevli mahkeme, suçun işlenme şekli, suçun işlenme amacı ve suçun niteliği gibi faktörlere göre belirlenmektedir. Rüşvet suçları genellikle ağır cezalar gerektirdiği için rüşvet suçlarının yargılanması ve cezalandırılması konusunda titizlikle hareket edilmektedir.
Rüşvet suçu, hukuk sistemlerinde en ciddiye alınan suç türlerinden biridir. Rüşvet suçunun unsurları, şartları, cezası, uzlaşma ve etkin pişmanlık gibi konular, suçun niteliğine ve işlenme şekline göre belirlenmektedir. Bu nedenle, rüşvet suçu işleyen kişilerin yargılanması ve cezalandırılması konusunda dikkatli olunması gerekmektedir. Aksi takdirde, ciddi sonuçlarla karşılaşılabilir."
rüşvet suçu , cezası , yasal düzenlemeler , yolsuzluk , hapis cezası , para cezası , etik ihlal , suç unsuru , usulsüzlük , vergi kaçağı ,
