
İflas Erteleme ve Konkordatonun Hukuki Çerçevesi

İcra İflas Kanunu’nda yer alan iflas erteleme hükümleri, 15 Mart 2018 tarihinde yürürlükten kaldırılmıştır. Bu değişiklik, konkordatonun uygulanma alanını genişleterek, borçlu ile alacaklılar arasında daha şeffaf ve düzenli bir çözüm yolunun önünü açmıştır. İflasın ertelenmesi yerine konkordato kurumunun güçlendirilmesi, borçluların iflas aşamasına gelmeden önce alacaklılarıyla anlaşma yoluna gitmelerine olanak tanımıştır. Böylece, iflas erteleme sisteminde görülen sorunlar ve tartışmalar bir nebze olsun aşılmıştır. İflas erteleme sürecinde, borçluların ekonomik durumlarını denetleme noktasında mahkemelerin sınırlı yetkisi ve alacaklıların süreçteki pasif rolü önemli aksaklıklara yol açmıştır. Konkordato ise, borçluların alacaklılarıyla daha etkin bir şekilde müzakere etmelerini ve daha geniş bir denetimle sürecin işlemesini mümkün kılmaktadır. Bu süreç, borçlunun ekonomik faaliyetlerinin sürdürülebilmesi açısından da büyük bir avantaj sağlamaktadır.
Konkordatonun, özellikle iflasın ertelenmesiyle karşılaştırıldığında daha şeffaf ve işlevsel bir çözüm sunduğu vurgulanmalıdır. İflas ertelemesinde, borçlu şirketler zaman zaman uzun süre boyunca iflasın ertelenmesi kararlarını alabilmiş, bu da süreçlerin uzamasına ve alacaklıların haklarının tam olarak korunamamasına yol açmıştır. Öte yandan, konkordato ile bu süreç daha kısa ve net bir şekilde işleyecek şekilde düzenlenmiştir. Konkordatonun başlatılması sürecinde alacaklılar daha aktif bir rol oynar ve süreç boyunca borçlunun ekonomik durumu üzerinde daha sıkı bir denetim sağlanır. Dolayısıyla, konkordatonun, borçlu ve alacaklılar arasında daha etkin ve eşit bir müzakere süreci sunduğu söylenebilir. İflas ertelemesinin kaldırılmasından sonra, konkordatonun hukuki zemini sağlam bir şekilde şekillendirilmiştir ve bu durum hem borçlu hem de alacaklı açısından daha sağlıklı bir çözüm yolu sunmaktadır.
Konkordatonun Tanımı ve Hukuki Çerçevesi
Konkordato, İtalya kökenli bir terim olup, borçlu ile alacaklılar arasında yapılan bir anlaşmayı ifade eder. İcra İflas Kanunu anlamında, vadesi gelmiş borçlarını ödeyemeyen veya ödeyememe riskiyle karşılaşan borçluların, mahkeme denetimi altında alacaklılarıyla anlaşarak borçlarını yapılandırmasıdır. Bu anlaşma, borçlunun iflasını engelleyerek, alacaklılarının haklarının korunmasını amaçlar. Konkordato, belirli şartlar altında borçlunun iflasını engellemek amacıyla bir çözüm sunarken, aynı zamanda alacaklıların da belirli bir tatmin edilmesini sağlar. Borçlu, alacaklılarıyla anlaşarak borçlarını ödemek için uygun bir yol belirlerken, mahkeme sürecin her aşamasında denetim sağlar.
Konkordatonun üç ana türü vardır: Tenzilat konkordatosu, vade konkordatosu ve karma konkordato. Tenzilat konkordatosunda, alacaklılar alacaklarının bir kısmından feragat eder, böylece borçlunun ödeme kapasitesini artırarak iflasını engellemeye çalışırlar. Vade konkordatosunda ise, alacaklılarla anlaşarak borçların ödenme süresi uzatılır, bu da borçlunun borçlarını daha rahat ödeyebilmesini sağlar. Karma konkordato ise her iki yolun birleştirilmesidir, yani alacaklılar hem alacaklarından bir kısmından feragat eder hem de ödeme süreleri uzatılır. Bu tür bir konkordato, borçlunun hem borçlarıyla ilgili zaman kazanmasını hem de alacaklıların bir kısmını tatmin etmeyi amaçlar.
Bunların yanı sıra, konkordato türleri açısından bir diğer önemli ayrım, "iflas içi" ve "iflas dışı" konkordato arasındaki farktır. İflas içi konkordato, borçlunun iflas sürecinde mahkemeye başvurmasıyla başlar ve sürecin içinde yürütülür. İflas dışı konkordato ise borçlunun iflas süreci dışında başlatılabilir ve uygulanabilir. İflasa tabi olmayan borçlular için yalnızca iflas dışı konkordato geçerlidir. İflas içi konkordato ise yalnızca iflas sürecinde olan borçlular için geçerli olup, bu borçlunun iflas süreci içindeki tüm adımları etkiler.
Konkordato Süreci ve İlgili Belgeler
Konkordato süreci, borçlunun talebiyle başlar ve mahkemeye ibraz edilen belgelerle şekillenir. Bu belgeler, borçlunun mali durumunu, alacaklılar listesini ve ödeme planlarını içerir. Konkordatonun kabul edilebilmesi için gerekli belgelerin eksiksiz ve doğru bir şekilde sunulması zorunludur. İcra İflas Kanunu’nun 286. maddesinde belirtilen belgeler arasında, borçlunun mali durumu ile ilgili bilanço, gelir-gider tablosu, alacak ve borçlar listesi, malvarlıklarını gösteren belgeler yer alır. Ayrıca, konkordato ön projesi, borçların nasıl ve ne şekilde ödeneceğini belirten bir taslaktır ve mahkemeye sunulması gerekir. Bu proje, alacaklıların ne kadar ödeme alacaklarını ve borçlunun ödeme kapasitesinin ne olacağını netleştirir.
Konkordato talebinin mahkeme tarafından kabul edilmesinin ardından, alacaklılar ve borçlu arasında bir anlaşmaya varılmak üzere süreç başlatılır. Bu aşamada, mahkeme tarafından geçici bir mühlet kararı verilir. Geçici mühlet süresi içinde borçlunun faaliyetlerine dair bir konkordato komiseri atanır ve bu kişi sürecin denetlenmesinden sorumlu olur. Geçici mühlet süresi 3 ay ile sınırlı olup, gerekirse bu süre 2 ay daha uzatılabilir. Geçici mühlet, sürecin başarılı olup olmayacağını belirleyen bir aşama olarak değerlendirilir. Geçici mühletin sonunda, eğer olumlu bir gelişme kaydedilirse, kesin mühlet kararı alınır. Kesin mühlet süreci, alacaklılarla yapılacak toplantılar ve konkordato projesinin oylanması aşamalarını içerir.
Alacaklılar ve Konkordato Sürecindeki Rolü
Konkordato sürecinde alacaklıların rolü oldukça kritik bir noktadadır. Alacaklılar, konkordato projesinin kabulü veya reddi konusunda söz sahibi olan taraflardır. Konkordato sürecinin şeffaf ve adil bir şekilde işlemesi için, alacaklıların aktif katılımı ve onayı gereklidir. Mahkeme, gerekli gördüğü durumlarda alacaklılar kurulu oluşturabilir. Bu kurul, alacaklıların karar alma süreçlerine katılmalarını ve birbirleriyle koordineli bir şekilde hareket etmelerini sağlar. Alacaklılar kurulu, alacaklıların çıkarlarını korumak amacıyla önemli bir rol oynar ve gerektiğinde mahkemeye başvuruda bulunabilir.
Konkordato sürecinde alacaklıların, borçluya ödeme planı ve tasfiye konusunda yardımcı olmaları beklenir. Bu noktada, alacaklılar, borçlunun ödeme kapasitesine göre uygun bir çözüm bulmak için müzakere ederler. Ayrıca, alacaklılar, konkordato sürecinin sonunda, belirlenen ödeme planının alacaklıların haklarına uygun olmasını sağlamaya çalışırlar. Alacaklıların sürece katılımı, onların haklarını korumak ve borçlunun iflasını engellemek açısından büyük önem taşır.
Konkordatonun Uygulama Alanı ve Yararları
İflas erteleme hükümlerinin kaldırılmasıyla birlikte, konkordatonun önemi daha da artmıştır. Konkordato, borçlu ve alacaklılar için daha adil ve şeffaf bir çözüm yolu sunarken, borçlunun faaliyetlerinin devamını sağlamaktadır. Alacaklılar ise süreç boyunca haklarının korunmasını garanti altına alır. Konkordato süreci, mahkeme denetiminde yürütülerek, her iki tarafın çıkarlarını dengeler. Borçlunun mali yapısını sürdürebilmesi için konkordato talep etmek, hem borçlu hem de alacaklı için daha sağlıklı bir çözüm yolu sunmaktadır. Dolayısıyla, borçlarını ödeyememe riskiyle karşılaşan kişiler, konkordato talep ederek hem kendi ekonomik varlıklarını sürdürebilirler hem de alacaklılarının haklarını en iyi şekilde gözetebilirler.
İflas Erteleme ve Konkordatonun Hukuki Çerçevesi

İcra İflas Kanunu’nda yer alan iflas erteleme hükümleri, 15 Mart 2018 tarihinde yürürlükten kaldırılmıştır. Bu değişiklik, konkordatonun uygulanma alanını genişleterek, borçlu ile alacaklılar arasında daha şeffaf ve düzenli bir çözüm yolunun önünü açmıştır. İflasın ertelenmesi yerine konkordato kurumunun güçlendirilmesi, borçluların iflas aşamasına gelmeden önce alacaklılarıyla anlaşma yoluna gitmelerine olanak tanımıştır. Böylece, iflas erteleme sisteminde görülen sorunlar ve tartışmalar bir nebze olsun aşılmıştır. İflas erteleme sürecinde, borçluların ekonomik durumlarını denetleme noktasında mahkemelerin sınırlı yetkisi ve alacaklıların süreçteki pasif rolü önemli aksaklıklara yol açmıştır. Konkordato ise, borçluların alacaklılarıyla daha etkin bir şekilde müzakere etmelerini ve daha geniş bir denetimle sürecin işlemesini mümkün kılmaktadır. Bu süreç, borçlunun ekonomik faaliyetlerinin sürdürülebilmesi açısından da büyük bir avantaj sağlamaktadır.
Konkordatonun, özellikle iflasın ertelenmesiyle karşılaştırıldığında daha şeffaf ve işlevsel bir çözüm sunduğu vurgulanmalıdır. İflas ertelemesinde, borçlu şirketler zaman zaman uzun süre boyunca iflasın ertelenmesi kararlarını alabilmiş, bu da süreçlerin uzamasına ve alacaklıların haklarının tam olarak korunamamasına yol açmıştır. Öte yandan, konkordato ile bu süreç daha kısa ve net bir şekilde işleyecek şekilde düzenlenmiştir. Konkordatonun başlatılması sürecinde alacaklılar daha aktif bir rol oynar ve süreç boyunca borçlunun ekonomik durumu üzerinde daha sıkı bir denetim sağlanır. Dolayısıyla, konkordatonun, borçlu ve alacaklılar arasında daha etkin ve eşit bir müzakere süreci sunduğu söylenebilir. İflas ertelemesinin kaldırılmasından sonra, konkordatonun hukuki zemini sağlam bir şekilde şekillendirilmiştir ve bu durum hem borçlu hem de alacaklı açısından daha sağlıklı bir çözüm yolu sunmaktadır.
Konkordatonun Tanımı ve Hukuki Çerçevesi
Konkordato, İtalya kökenli bir terim olup, borçlu ile alacaklılar arasında yapılan bir anlaşmayı ifade eder. İcra İflas Kanunu anlamında, vadesi gelmiş borçlarını ödeyemeyen veya ödeyememe riskiyle karşılaşan borçluların, mahkeme denetimi altında alacaklılarıyla anlaşarak borçlarını yapılandırmasıdır. Bu anlaşma, borçlunun iflasını engelleyerek, alacaklılarının haklarının korunmasını amaçlar. Konkordato, belirli şartlar altında borçlunun iflasını engellemek amacıyla bir çözüm sunarken, aynı zamanda alacaklıların da belirli bir tatmin edilmesini sağlar. Borçlu, alacaklılarıyla anlaşarak borçlarını ödemek için uygun bir yol belirlerken, mahkeme sürecin her aşamasında denetim sağlar.
Konkordatonun üç ana türü vardır: Tenzilat konkordatosu, vade konkordatosu ve karma konkordato. Tenzilat konkordatosunda, alacaklılar alacaklarının bir kısmından feragat eder, böylece borçlunun ödeme kapasitesini artırarak iflasını engellemeye çalışırlar. Vade konkordatosunda ise, alacaklılarla anlaşarak borçların ödenme süresi uzatılır, bu da borçlunun borçlarını daha rahat ödeyebilmesini sağlar. Karma konkordato ise her iki yolun birleştirilmesidir, yani alacaklılar hem alacaklarından bir kısmından feragat eder hem de ödeme süreleri uzatılır. Bu tür bir konkordato, borçlunun hem borçlarıyla ilgili zaman kazanmasını hem de alacaklıların bir kısmını tatmin etmeyi amaçlar.
Bunların yanı sıra, konkordato türleri açısından bir diğer önemli ayrım, "iflas içi" ve "iflas dışı" konkordato arasındaki farktır. İflas içi konkordato, borçlunun iflas sürecinde mahkemeye başvurmasıyla başlar ve sürecin içinde yürütülür. İflas dışı konkordato ise borçlunun iflas süreci dışında başlatılabilir ve uygulanabilir. İflasa tabi olmayan borçlular için yalnızca iflas dışı konkordato geçerlidir. İflas içi konkordato ise yalnızca iflas sürecinde olan borçlular için geçerli olup, bu borçlunun iflas süreci içindeki tüm adımları etkiler.
Konkordato Süreci ve İlgili Belgeler
Konkordato süreci, borçlunun talebiyle başlar ve mahkemeye ibraz edilen belgelerle şekillenir. Bu belgeler, borçlunun mali durumunu, alacaklılar listesini ve ödeme planlarını içerir. Konkordatonun kabul edilebilmesi için gerekli belgelerin eksiksiz ve doğru bir şekilde sunulması zorunludur. İcra İflas Kanunu’nun 286. maddesinde belirtilen belgeler arasında, borçlunun mali durumu ile ilgili bilanço, gelir-gider tablosu, alacak ve borçlar listesi, malvarlıklarını gösteren belgeler yer alır. Ayrıca, konkordato ön projesi, borçların nasıl ve ne şekilde ödeneceğini belirten bir taslaktır ve mahkemeye sunulması gerekir. Bu proje, alacaklıların ne kadar ödeme alacaklarını ve borçlunun ödeme kapasitesinin ne olacağını netleştirir.
Konkordato talebinin mahkeme tarafından kabul edilmesinin ardından, alacaklılar ve borçlu arasında bir anlaşmaya varılmak üzere süreç başlatılır. Bu aşamada, mahkeme tarafından geçici bir mühlet kararı verilir. Geçici mühlet süresi içinde borçlunun faaliyetlerine dair bir konkordato komiseri atanır ve bu kişi sürecin denetlenmesinden sorumlu olur. Geçici mühlet süresi 3 ay ile sınırlı olup, gerekirse bu süre 2 ay daha uzatılabilir. Geçici mühlet, sürecin başarılı olup olmayacağını belirleyen bir aşama olarak değerlendirilir. Geçici mühletin sonunda, eğer olumlu bir gelişme kaydedilirse, kesin mühlet kararı alınır. Kesin mühlet süreci, alacaklılarla yapılacak toplantılar ve konkordato projesinin oylanması aşamalarını içerir.
Alacaklılar ve Konkordato Sürecindeki Rolü
Konkordato sürecinde alacaklıların rolü oldukça kritik bir noktadadır. Alacaklılar, konkordato projesinin kabulü veya reddi konusunda söz sahibi olan taraflardır. Konkordato sürecinin şeffaf ve adil bir şekilde işlemesi için, alacaklıların aktif katılımı ve onayı gereklidir. Mahkeme, gerekli gördüğü durumlarda alacaklılar kurulu oluşturabilir. Bu kurul, alacaklıların karar alma süreçlerine katılmalarını ve birbirleriyle koordineli bir şekilde hareket etmelerini sağlar. Alacaklılar kurulu, alacaklıların çıkarlarını korumak amacıyla önemli bir rol oynar ve gerektiğinde mahkemeye başvuruda bulunabilir.
Konkordato sürecinde alacaklıların, borçluya ödeme planı ve tasfiye konusunda yardımcı olmaları beklenir. Bu noktada, alacaklılar, borçlunun ödeme kapasitesine göre uygun bir çözüm bulmak için müzakere ederler. Ayrıca, alacaklılar, konkordato sürecinin sonunda, belirlenen ödeme planının alacaklıların haklarına uygun olmasını sağlamaya çalışırlar. Alacaklıların sürece katılımı, onların haklarını korumak ve borçlunun iflasını engellemek açısından büyük önem taşır.
Konkordatonun Uygulama Alanı ve Yararları
İflas erteleme hükümlerinin kaldırılmasıyla birlikte, konkordatonun önemi daha da artmıştır. Konkordato, borçlu ve alacaklılar için daha adil ve şeffaf bir çözüm yolu sunarken, borçlunun faaliyetlerinin devamını sağlamaktadır. Alacaklılar ise süreç boyunca haklarının korunmasını garanti altına alır. Konkordato süreci, mahkeme denetiminde yürütülerek, her iki tarafın çıkarlarını dengeler. Borçlunun mali yapısını sürdürebilmesi için konkordato talep etmek, hem borçlu hem de alacaklı için daha sağlıklı bir çözüm yolu sunmaktadır. Dolayısıyla, borçlarını ödeyememe riskiyle karşılaşan kişiler, konkordato talep ederek hem kendi ekonomik varlıklarını sürdürebilirler hem de alacaklılarının haklarını en iyi şekilde gözetebilirler.
İflas erteleme , konkordato , hukuki çerçeve , Türk ticaret kanunu , borçlar kanunu , iflas ve konkordato yasası , icra ve iflas kanunu , borç yapılandırma , mahkeme kararı , konkordato şartları ,
