Estetik Amaçlı Ameliyatlar Kapsamında Doktor Hatası

Estetik Amaçlı Ameliyatlar Kapsamında Doktor Hatası

Estetik Amaçlı Ameliyatlar Kapsamında Doktor Hatası

Estetik ameliyatlar, vücutta estetik görünümü iyileştirmek amacıyla yapılan cerrahi müdahalelerdir. Estetik ameliyatlar, kişinin görünümünü değiştirerek veya düzelterek daha hoş bir görünüme sahip olmasına yardımcı olabilir. Bu ameliyatlar, yüz, burun, göğüs, karın, kalça, bacaklar gibi çeşitli bölgeleri hedef alabilir ve genellikle kişinin güvenini artırmak ve kendini daha iyi hissetmesini sağlamak için yapılır.

Estetik ameliyatların bazı yaygın türleri şunlardır:

  •  Rinoplasti (Burun Estetiği): Burunun şeklini ve boyutunu değiştirmek için yapılan ameliyat.
  •  Meme Büyütme veya Küçültme: Meme boyutunu artırmak veya azaltmak için yapılan ameliyatlar.
  •  Karın Germe: Karın bölgesindeki sarkma ve fazla yağları gidermek için yapılan ameliyat.
  •  Liposuction: Vücutta istenmeyen yağ birikimlerini gidermek için yapılan cerrahi işlem.
  •  Yüz Germe: Yüzdeki sarkmaları gidermek ve gençleştirme amacıyla yapılan ameliyat.

Estetik ameliyatların potansiyel riskleri ve komplikasyonları vardır ve bazı durumlarda doktor hataları veya yetersizlikleri nedeniyle oluşabilirler. Doktor hataları, şu şekillerde ortaya çıkabilir.

  •  Hatalı Değerlendirme: Doktorun hastanın ihtiyaçlarını ve beklentilerini doğru bir şekilde değerlendirememesi sonucunda, hastanın istediği sonuç elde edilemeyebilir.
  •  Ameliyat Planlama Hataları: Doktorun ameliyat planlamasını doğru bir şekilde yapmaması veya uygulamada hatalar yapması sonucu, istenmeyen sonuçlar ortaya çıkabilir.
  • Cerrahi Teknik Hataları: Doktorun cerrahi işlemi gerçekleştirirken hatalı teknikler kullanması, komplikasyonlara ve kötü sonuçlara yol açabilir.
  • İyileşme Dönemi Takibi: Estetik ameliyat sonrası iyileşme dönemi, hastanın sağlıklı bir şekilde iyileşmesi için önemlidir. Doktorun hastayı düzenli olarak takip etmemesi ve gerekli müdahaleleri yapmaması, komplikasyonları artırabilir.
  •  Enfeksiyon Kontrolü: Ameliyat sonrası enfeksiyon riski, doktorun uygun hijyen ve enfeksiyon kontrol önlemlerini almasına bağlıdır. Bu önlemlerin yeterli düzeyde alınmaması enfeksiyonlara yol açabilir.

Estetik Ameliyat Nedeniyle Tazminat Davasının Hukuki Niteliği

Estetik ameliyat gerçekleştiren doktorların hasta ile arasındaki sözleşme Yargıtay’ın yerleşik içtihatlarına göre eser sözleşmesi niteliğindedir. Bu durum, taraflar arasındaki hukuki ilişkiyi belirlerken önemlidir. TBK‘ya göre eser sözleşmesi, yüklenicinin bir eser meydana getirmeyi taahhüt ettiği ve iş sahibinin bunun karşılığında bir bedel ödemeyi üstlendiği sözleşme türüdür.

Estetik ameliyat sonucunda hastanın hekim ile arasındaki eser sözleşmesi, hekimin tıbbi müdahale sonrasındaki sonucu taahhüt etmesi anlamına gelir. Yani, hekimin gerçekleştirdiği tıbbi müdahale sonucunda hasta istediği görünüme kavuşmayı bekler. Ancak, komplikasyonlar bu durumun dışındadır ve tıbbi müdahale sonucunda ortaya çıkabilecek komplikasyonlar eser sözleşmesi hükümlerine tabi tutulmaz.

Doktorun Estetik Ameliyatlarda Eser Sözleşmesinden Doğan Hukuki Sorumluluğu 

Doktorların estetik ameliyatlarla ilgili olarak eser sözleşmesinden doğan hukuki sorumluluğu, tıbbi müdahalelerde genel olarak tıbbi malpraktis veya tıbbi hata kavramlarına dayanır.

Estetik ameliyatlar, hastaların görünümünü iyileştirmeyi amaçlayan, genellikle seçimlik ve gönüllü olarak yapılan tıbbi prosedürlerdir. Bu tür ameliyatlar bazen beklentilerle ilgili hayal kırıklığına neden olabilir ve sonuçlar beklenen gibi olmayabilir. Ancak, estetik ameliyatlarında doktorların hukuki sorumluluğu, eser sözleşmesinden ziyade genellikle tıbbi hukuk ve tıbbi malpraktis konseptlerine dayanır.

Tıbbi malpraktis, bir doktorun tıbbi standartları ihlal ederek hastaya zarar verdiği veya tedavi sürecinde ihmalkar davrandığı durumları ifade eder. Eğer bir estetik ameliyatı sırasında doktorun tıbbi standartlarına uymaması sonucunda hastada zarar meydana gelirse, doktor tıbbi malpraktis suçlaması ile karşı karşıya kalabilir.

Hastanın bir doktora tıbbi malpraktis suçlaması yapabilmesi için genellikle aşağıdaki unsurların kanıtlanması gereklidir:

  • Hastanın avukatı, hekimin tıbbi standartlarına uygun davranmadığını, yani normal ve kabul edilebilir bir hekimin aynı durumda nasıl davranacağına dair standartlara uymadığını göstermelidir.
  • Hastanın avukatı, doktorun ihmalinin zarara neden olduğunu ve ameliyat sonucunda bir tür hasar veya kayıp yaşandığını kanıtlamalıdır.
  • Hastanın avukatı doktor ile gerçek bir hasta-doktor ilişkisi olduğunu kanıtlamalıdır. Yani hasta doktor tarafından tedavi ediliyorsa ve aralarında doğrudan bir ilişki varsa, tıbbi sorumluluktan bahsedilebilir.

Estetik ameliyatlarda hasta ve doktor arasında genellikle anlaşmalar yapılır ve bu anlaşmaların içeriği, ameliyat sonucunda elde edilecek görünüm ve beklentiler konusunda taraflar arasında bir anlayışın sağlanmasını hedefler. Hasta, ameliyat sonucunda belirli bir görünümü elde etmek istediğini ifade ederken, doktor da mümkün olan en iyi sonucu elde etmek için gerekli özeni göstermeyi taahhüt eder. Bu nedenle, anlaşma, ameliyatın beklentiler ve hedefler doğrultusunda gerçekleşmesini sağlamak için önemli bir belge olabilir.

Ancak, estetik ameliyatların doğası gereği tamamen objektif sonuçlar elde etmek mümkün olmayabilir. Estetik cerrahi, her hastada farklı sonuçlar verebilir ve kişisel tercihlere, anatomik farklılıklara ve vücudun tepkisine bağlı olarak sonuçlar değişebilir. Bu nedenle, sadece hastanın ameliyat sonucunu beğenmemesi doktorun sorumluluğunu doğurmaz.

Doktorun sorumluluğuna yol açacak durumlar, genellikle ameliyat sonucunda ortaya çıkan ciddi kusurlar veya komplikasyonlarla ilişkilendirilir. Örneğin, burnunun yamuk olması, çökmesi veya nefes alamaması gibi durumlar, ameliyatın hatalı bir şekilde gerçekleşmiş olabileceğine işaret edebilir. Bu gibi durumlarda, doktorun eser sözleşmesine uygun davranmadığı ve özen borcunu ihlal ettiği düşünülebilir.

Doktorun eser sözleşmesi kapsamında borçları, belirttiğiniz gibi sadakat ve özen borcu, eseri yapma ve teslim etme borcu, eseri bizzat yapma borcu, bildirim borcu, esere zamanında başlama ve bitirme borcu, ayıbı üstlenme borcu gibi unsurları içerebilir. Bu borçlara uymamanın sonucunda, hastanın maddi ve manevi zararları oluşabilir ve hasta doktora karşı bu alanda uzman bir avukattan destek alarak tazminat davası açabilir.

Estetik Ameliyat Davası Yargıtay Kararları

Yargıtay 13. Hukuk Dairesi  2016/6167 E. 2018/2180 K.

Davalı tarafından gerçekleştirilen estetik operasyon sonrasında, davacının Adli Tıp Kurumu raporuyla tespit edilen zararının oluştuğu ve bu zararın oluşumunda davalı Dr. …’ın kusurlu bulunduğu nazara alındığında, takdir edilen manevi tazminat miktarının, meydana gelen zararın ağırlığı karşısında, manevi huzuru gerçekleştirmeye yeterli bulunmadığı, yaşanan olayın özellikleri, davacının tespit olunan maluliyet oranı ve olayın oluş şekli nazara alındığında, takdir edilen manevi tazminat miktarının az olduğu anlaşılmıştır.

Hal böyle olunca mahkemece, daha yüksek oranda bir manevi tazminata hükmedilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme sonucu yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş, bu husus da bozmayı gerektirmiştir.

SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle davalının tüm temyiz itirazlarının reddine, ikinci bentte açıklanan nedenlerle kararın davalı yararına BOZULMASINA

Yargıtay 15. Hukuk Dairesi 2019/3897 E.  2020/1791 K.

Mahkemece davanın reddine karar verilmiş; bu kararın davacı tarafından temyizi üzerine Yargıtay 3. Hukuk Dairesi’nin 2015/9077 Esas sayılı ilamıyla davalının davacıyı bilgilendirme yükümlülüğünü yerine getirmediğini, dolayısıyla özen ve sadakat borcunu yerine getirmediği, davalının kusurlu davranışıyla istediği sonucuna ulaşamayan davacının maddi zarar kapsamında tedavi bedelinin tahsili gerektiği ayrıca uygun miktarda manevi tazminata hükmedilmesi gerektiği belirtilmiştir.

Mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılama sonucunda maddi tazminatın hesaplanması yönünden davacının belge ibraz etmediği gerekçesiyle bilirkişi raporu alınmadığı belirtilmiş ise de; tedavi giderleri alınacak bilirkişi raporu ile belirlenebilir nitelikte olup, mahkemece bu konuda inceleme yapılmaksızın karar verilmesi doğru olmadığı gibi, 4. kez ameliyat olup; 5. ameliyat da olmak ihtiyacı duyan davacının çektiği üzüntü durumu da gözetilerek daha fazla miktarda belirlenmesi gereken manevi tazminatın da 5.000,00 TL üzerinden kabul edilmesi doğru olmamış, bozulması uygun görülmüştür.

SONUÇ: Yukarıda açıklanan sebeplerle temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün davacı yararına BOZULMASINA

Estetik Amaçlı Ameliyatlar Kapsamında Doktor Hatası

Estetik Amaçlı Ameliyatlar Kapsamında Doktor Hatası

Estetik ameliyatlar, vücutta estetik görünümü iyileştirmek amacıyla yapılan cerrahi müdahalelerdir. Estetik ameliyatlar, kişinin görünümünü değiştirerek veya düzelterek daha hoş bir görünüme sahip olmasına yardımcı olabilir. Bu ameliyatlar, yüz, burun, göğüs, karın, kalça, bacaklar gibi çeşitli bölgeleri hedef alabilir ve genellikle kişinin güvenini artırmak ve kendini daha iyi hissetmesini sağlamak için yapılır.

Estetik ameliyatların bazı yaygın türleri şunlardır:

  •  Rinoplasti (Burun Estetiği): Burunun şeklini ve boyutunu değiştirmek için yapılan ameliyat.
  •  Meme Büyütme veya Küçültme: Meme boyutunu artırmak veya azaltmak için yapılan ameliyatlar.
  •  Karın Germe: Karın bölgesindeki sarkma ve fazla yağları gidermek için yapılan ameliyat.
  •  Liposuction: Vücutta istenmeyen yağ birikimlerini gidermek için yapılan cerrahi işlem.
  •  Yüz Germe: Yüzdeki sarkmaları gidermek ve gençleştirme amacıyla yapılan ameliyat.

Estetik ameliyatların potansiyel riskleri ve komplikasyonları vardır ve bazı durumlarda doktor hataları veya yetersizlikleri nedeniyle oluşabilirler. Doktor hataları, şu şekillerde ortaya çıkabilir.

  •  Hatalı Değerlendirme: Doktorun hastanın ihtiyaçlarını ve beklentilerini doğru bir şekilde değerlendirememesi sonucunda, hastanın istediği sonuç elde edilemeyebilir.
  •  Ameliyat Planlama Hataları: Doktorun ameliyat planlamasını doğru bir şekilde yapmaması veya uygulamada hatalar yapması sonucu, istenmeyen sonuçlar ortaya çıkabilir.
  • Cerrahi Teknik Hataları: Doktorun cerrahi işlemi gerçekleştirirken hatalı teknikler kullanması, komplikasyonlara ve kötü sonuçlara yol açabilir.
  • İyileşme Dönemi Takibi: Estetik ameliyat sonrası iyileşme dönemi, hastanın sağlıklı bir şekilde iyileşmesi için önemlidir. Doktorun hastayı düzenli olarak takip etmemesi ve gerekli müdahaleleri yapmaması, komplikasyonları artırabilir.
  •  Enfeksiyon Kontrolü: Ameliyat sonrası enfeksiyon riski, doktorun uygun hijyen ve enfeksiyon kontrol önlemlerini almasına bağlıdır. Bu önlemlerin yeterli düzeyde alınmaması enfeksiyonlara yol açabilir.

Estetik Ameliyat Nedeniyle Tazminat Davasının Hukuki Niteliği

Estetik ameliyat gerçekleştiren doktorların hasta ile arasındaki sözleşme Yargıtay’ın yerleşik içtihatlarına göre eser sözleşmesi niteliğindedir. Bu durum, taraflar arasındaki hukuki ilişkiyi belirlerken önemlidir. TBK‘ya göre eser sözleşmesi, yüklenicinin bir eser meydana getirmeyi taahhüt ettiği ve iş sahibinin bunun karşılığında bir bedel ödemeyi üstlendiği sözleşme türüdür.

Estetik ameliyat sonucunda hastanın hekim ile arasındaki eser sözleşmesi, hekimin tıbbi müdahale sonrasındaki sonucu taahhüt etmesi anlamına gelir. Yani, hekimin gerçekleştirdiği tıbbi müdahale sonucunda hasta istediği görünüme kavuşmayı bekler. Ancak, komplikasyonlar bu durumun dışındadır ve tıbbi müdahale sonucunda ortaya çıkabilecek komplikasyonlar eser sözleşmesi hükümlerine tabi tutulmaz.

Doktorun Estetik Ameliyatlarda Eser Sözleşmesinden Doğan Hukuki Sorumluluğu 

Doktorların estetik ameliyatlarla ilgili olarak eser sözleşmesinden doğan hukuki sorumluluğu, tıbbi müdahalelerde genel olarak tıbbi malpraktis veya tıbbi hata kavramlarına dayanır.

Estetik ameliyatlar, hastaların görünümünü iyileştirmeyi amaçlayan, genellikle seçimlik ve gönüllü olarak yapılan tıbbi prosedürlerdir. Bu tür ameliyatlar bazen beklentilerle ilgili hayal kırıklığına neden olabilir ve sonuçlar beklenen gibi olmayabilir. Ancak, estetik ameliyatlarında doktorların hukuki sorumluluğu, eser sözleşmesinden ziyade genellikle tıbbi hukuk ve tıbbi malpraktis konseptlerine dayanır.

Tıbbi malpraktis, bir doktorun tıbbi standartları ihlal ederek hastaya zarar verdiği veya tedavi sürecinde ihmalkar davrandığı durumları ifade eder. Eğer bir estetik ameliyatı sırasında doktorun tıbbi standartlarına uymaması sonucunda hastada zarar meydana gelirse, doktor tıbbi malpraktis suçlaması ile karşı karşıya kalabilir.

Hastanın bir doktora tıbbi malpraktis suçlaması yapabilmesi için genellikle aşağıdaki unsurların kanıtlanması gereklidir:

  • Hastanın avukatı, hekimin tıbbi standartlarına uygun davranmadığını, yani normal ve kabul edilebilir bir hekimin aynı durumda nasıl davranacağına dair standartlara uymadığını göstermelidir.
  • Hastanın avukatı, doktorun ihmalinin zarara neden olduğunu ve ameliyat sonucunda bir tür hasar veya kayıp yaşandığını kanıtlamalıdır.
  • Hastanın avukatı doktor ile gerçek bir hasta-doktor ilişkisi olduğunu kanıtlamalıdır. Yani hasta doktor tarafından tedavi ediliyorsa ve aralarında doğrudan bir ilişki varsa, tıbbi sorumluluktan bahsedilebilir.

Estetik ameliyatlarda hasta ve doktor arasında genellikle anlaşmalar yapılır ve bu anlaşmaların içeriği, ameliyat sonucunda elde edilecek görünüm ve beklentiler konusunda taraflar arasında bir anlayışın sağlanmasını hedefler. Hasta, ameliyat sonucunda belirli bir görünümü elde etmek istediğini ifade ederken, doktor da mümkün olan en iyi sonucu elde etmek için gerekli özeni göstermeyi taahhüt eder. Bu nedenle, anlaşma, ameliyatın beklentiler ve hedefler doğrultusunda gerçekleşmesini sağlamak için önemli bir belge olabilir.

Ancak, estetik ameliyatların doğası gereği tamamen objektif sonuçlar elde etmek mümkün olmayabilir. Estetik cerrahi, her hastada farklı sonuçlar verebilir ve kişisel tercihlere, anatomik farklılıklara ve vücudun tepkisine bağlı olarak sonuçlar değişebilir. Bu nedenle, sadece hastanın ameliyat sonucunu beğenmemesi doktorun sorumluluğunu doğurmaz.

Doktorun sorumluluğuna yol açacak durumlar, genellikle ameliyat sonucunda ortaya çıkan ciddi kusurlar veya komplikasyonlarla ilişkilendirilir. Örneğin, burnunun yamuk olması, çökmesi veya nefes alamaması gibi durumlar, ameliyatın hatalı bir şekilde gerçekleşmiş olabileceğine işaret edebilir. Bu gibi durumlarda, doktorun eser sözleşmesine uygun davranmadığı ve özen borcunu ihlal ettiği düşünülebilir.

Doktorun eser sözleşmesi kapsamında borçları, belirttiğiniz gibi sadakat ve özen borcu, eseri yapma ve teslim etme borcu, eseri bizzat yapma borcu, bildirim borcu, esere zamanında başlama ve bitirme borcu, ayıbı üstlenme borcu gibi unsurları içerebilir. Bu borçlara uymamanın sonucunda, hastanın maddi ve manevi zararları oluşabilir ve hasta doktora karşı bu alanda uzman bir avukattan destek alarak tazminat davası açabilir.

Estetik Ameliyat Davası Yargıtay Kararları

Yargıtay 13. Hukuk Dairesi  2016/6167 E. 2018/2180 K.

Davalı tarafından gerçekleştirilen estetik operasyon sonrasında, davacının Adli Tıp Kurumu raporuyla tespit edilen zararının oluştuğu ve bu zararın oluşumunda davalı Dr. …’ın kusurlu bulunduğu nazara alındığında, takdir edilen manevi tazminat miktarının, meydana gelen zararın ağırlığı karşısında, manevi huzuru gerçekleştirmeye yeterli bulunmadığı, yaşanan olayın özellikleri, davacının tespit olunan maluliyet oranı ve olayın oluş şekli nazara alındığında, takdir edilen manevi tazminat miktarının az olduğu anlaşılmıştır.

Hal böyle olunca mahkemece, daha yüksek oranda bir manevi tazminata hükmedilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme sonucu yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş, bu husus da bozmayı gerektirmiştir.

SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle davalının tüm temyiz itirazlarının reddine, ikinci bentte açıklanan nedenlerle kararın davalı yararına BOZULMASINA

Yargıtay 15. Hukuk Dairesi 2019/3897 E.  2020/1791 K.

Mahkemece davanın reddine karar verilmiş; bu kararın davacı tarafından temyizi üzerine Yargıtay 3. Hukuk Dairesi’nin 2015/9077 Esas sayılı ilamıyla davalının davacıyı bilgilendirme yükümlülüğünü yerine getirmediğini, dolayısıyla özen ve sadakat borcunu yerine getirmediği, davalının kusurlu davranışıyla istediği sonucuna ulaşamayan davacının maddi zarar kapsamında tedavi bedelinin tahsili gerektiği ayrıca uygun miktarda manevi tazminata hükmedilmesi gerektiği belirtilmiştir.

Mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılama sonucunda maddi tazminatın hesaplanması yönünden davacının belge ibraz etmediği gerekçesiyle bilirkişi raporu alınmadığı belirtilmiş ise de; tedavi giderleri alınacak bilirkişi raporu ile belirlenebilir nitelikte olup, mahkemece bu konuda inceleme yapılmaksızın karar verilmesi doğru olmadığı gibi, 4. kez ameliyat olup; 5. ameliyat da olmak ihtiyacı duyan davacının çektiği üzüntü durumu da gözetilerek daha fazla miktarda belirlenmesi gereken manevi tazminatın da 5.000,00 TL üzerinden kabul edilmesi doğru olmamış, bozulması uygun görülmüştür.

SONUÇ: Yukarıda açıklanan sebeplerle temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün davacı yararına BOZULMASINA



estetik cerrahi hukuku , doktor hataları , estetik ameliyatlar , tıbbi hukuk danışmanlığı , estetik operasyonlar , cerrahi hukuk , plastik cerrahi hukuku ,
Whatsapp ile görüş