Deprem – İşçi – İşveren Üçgeni

Deprem – İşçi – İşveren Üçgeni

Deprem – İşçi – İşveren Üçgeni

Ülkemizde 6 Şubat 2023 tarihinde meydana gelen deprem felaketi ile birlikte 10 ilimizde çok ciddi yıkımlar ve kayıplar meydana gelmiştir. Öncelikle meydana gelen deprem nedeniyle hayatını kaybeden vatandaşlarımıza Allahtan rahmet, yakınlarına baş sağlığı, yaralılara ise acil şifalar diliyorum. Acımız çok büyük ancak birlik olursak hep birlikte yaralarımızı saracağımıza inanıyorum.

Yaşanan deprem felaketi ile deprem işçi işveren üçgeninde çalışma ve iş hayatı da son derece etkilendi. Deprem bölgesinde yer alan işyerlerinin hasara uğraması veyahut yıkılması nedeniyle faaliyetlerine devam edememeleri, gerek de işçilerin sağlık sorunları yaşamaları nedeniyle iş görme edimine devam edememeleri nedeniyle iş ilişkisinin nasıl devam edeceği konusunda akıllarda soru işaretleri oluştu. Bu yazımda siz sevgili okurlarıma deprem sonrası işçi ve işverenin haklarından bahsedeceğim.

Deprem Nedeniyle İşveren, İşçinin İş Akdini Feshedebilir Mi?

Çalışma ve Sosyal Güvenlik mevzuatı bakımından ise 22.02.2023 tarihli ve 32112 sayılı Resmi Gazete’ de yayımlanan 125 Numaralı Olağanüstü Hal Kapsamında Çalışma Ve Sosyal Güvenlik Alanına İlişkin Alınan Tedbirlere Dair Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi ile OHAL ilan edilen illerde kısa çalışma ödeneği ile nakdi ücret desteği uygulamalarına başlanmış ve OHAL süresince çalışanların hizmet veya iş sözleşmelerinin feshinde birtakım kısıtlamalar yürürlüğe girmiştir. Anılan Cumhurbaşkanı kararnamesi ile istihdamın korunmasına ilişkin tedbir olarak fesih yasağı getirilmiştir.

4857 sayılı İş Kanunu’nda geçerli sebeple fesih halleri de düzenlenmektedir.

Deprem sebebiyle ekonomik olarak zarar gören işveren de ekonomik sebeplere dayanarak, işçilerin ihbar ve kıdem tazminatlarını ödeyerek, iş akdini geçerli nedene dayanarak feshedebilir.

Deprem Sonrasında İşçi İş Akdini Feshedebilir Mi?

İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu’nun 10. maddesinde, “İşveren, iş sağlığı ve güvenliği yönünden risk değerlendirmesi yapmak veya yaptırmakla yükümlüdür” hükmü düzenlenmektedir.

6331 sayılı Kanun’un ‘’Çalışmaktan Kaçınma Hakkı’’ başlıklı 13. Maddesi uyarınca;

Ciddi ve yakın tehlike ile karşı karşıya kalan çalışanlar kurula, kurulun bulunmadığı işyerlerinde ise işverene başvurarak durumun tespit edilmesini ve gerekli tedbirlerin alınmasına karar verilmesini talep edebilir.

Çalışan, gerekli tedbirler alınıncaya kadar çalışmaktan kaçınabilir. Çalışanların çalışmaktan kaçındığı dönemdeki ücreti ile kanunlardan ve iş sözleşmesinden doğan diğer hakları saklıdır.

İş sözleşmesiyle çalışanlar, talep etmelerine rağmen gerekli tedbirlerin alınmadığı durumlarda, tabii oldukları kanun hükümlerine göre iş sözleşmelerini feshedebilir.

4857 sayılı İş Kanununun 24. maddesinin 3. Fıkrası uyarınca da işçiye haklı nedenle fesih imkânları tanınmıştır. Mücbir bir sebep olan deprem felaketi ile iş yerinin yıkılması, ağır hasar alması, işverenin depremden etkilenmesi vs sebepleriyle işçilerin çalışmaya hazır olduğu halde işyerinde çalışmanın bir haftadan fazla süre ile durmasına sebebiyet verecek zorlayıcı sebeplerin çıkması halinde işçiler bir haftalık bekleme süresi bitiminde iş akitlerini haklı nedenle feshedebilir. İşçilerin sözleşmeyi bir haftalık bekleme süresinden sonra feshetme zorunluluğu bulunmamakta olup zorlayıcı sebep devam ettiği sürece haklı nedenle feshedebilir.

Deprem Sonrası İşçi İşe Gidemezse Ne Olur?

4857 Sayılı İş Kanunu’nda işçinin arka arkaya 2 gün işe gitmemesi durumunda, kanun işverene devamsızlık sebebiyle iş akdini fesih imkânı tanınmıştır. Ancak işçi işe gitmemesi durumunu meşru bir mazerete dayandırırsa bu durumda işveren iş akdini feshedemeyecektir, feshetse dahi bu fesih geçersiz olacaktır. Deprem sebebi ile işe gidemeyen çalışanların durumu da meşru bir mazeret olduğu için çalışanların bu sebeple işe gitmemesi durumunda işveren tarafından devamsızlık sebebiyle feshedilemez.

Deprem Nedeniyle Hayatını Kaybeden İşçilerin, İşçilik Alacakları Ne Olacaktır?

a. Kıdem Tazminatı Yönünden;

Kıdem tazminatı işveren tarafından defaten ödenmesi gereken bir haktır. 4857 Sayılı İş Kanunu’nun 120. Maddesi uyarınca, kıdem tazminatı almak için gerekli şartları sağlamış ve deprem sonucu hayatını kaybeden işçilerin yasal mirasçılarının, veraset ilamı ile kanıtlamak suretiyle işçinin vefat ettiği tarihten itibaren 5 yıl süre içinde işverenden kıdem tazminatını isteme hakkı bulunmaktadır.

b. İhbar Tazminatı Yönünden:

İşçinin vefatı halinde yasal mirasçıları ihbar tazminatı talep edemez.

c. Yıllık  İzin Ücreti Alacağı:

Çalıştığı iş yerinde 1 tam yıl çalışma süresini dolduran işçinin kıdem süresine göre yıllık izin kullanma hakkı bulunmaktadır. İş akdi hangi sebeple feshedilmiş olursa olsun kullanılmayan yıllık izin sürelerine ait ücretler de yasal mirasçıları tarafından istenebilecektir.

d. Ücret ve Ücret Benzeri Diğer İşçilik Alacakları:

İşçi eğer vefatından önceki çalışmasının karşılığı olan ücretleri, fazla mesai ücretleri hafta tatili, bayram ve genel tatillerdeki çalışmalarına ait ücretleri vb. parayla ölçülebilen hakları almadıysa yasal mirasçıları bu hakları işverenden talep edebilecektir.

İşverenden Ölüm Tazminatı Talep Edilebilir Mi?

Türk Borçlar Kanunu’nun 440. Maddesi gereği işçinin ölümü halinde işveren tarafından işçinin sağ kalan eşine ve ergin olmayan çocuklarına, bunlar yoksa bakmakla yükümlü olduğu kişilere ölüm gününden başlayarak bir aylık, hizmet ilişkisi beş yıldan uzun bir süre devam etmişse de iki aylık ücret tutarında bir ödeme yapmakla yükümlüdür.

Bir aylık ölüm tazminatının ödenmesi için işçinin bir gün dahi olsa işyerinde çalışmış olması yeterlidir. İş sözleşmesinin türü ölüm tazminatı istenebilmesi bakımından önem taşımaz. Ödemenin vefat tarihinden itibaren hemen yapılması gerekir. Fakat unutulmamalıdır ki; ölüm tazminatı ve kıdem tazminatı birlikte talep edilemez.

Deprem – İşçi – İşveren Üçgeni

Deprem – İşçi – İşveren Üçgeni

Ülkemizde 6 Şubat 2023 tarihinde meydana gelen deprem felaketi ile birlikte 10 ilimizde çok ciddi yıkımlar ve kayıplar meydana gelmiştir. Öncelikle meydana gelen deprem nedeniyle hayatını kaybeden vatandaşlarımıza Allahtan rahmet, yakınlarına baş sağlığı, yaralılara ise acil şifalar diliyorum. Acımız çok büyük ancak birlik olursak hep birlikte yaralarımızı saracağımıza inanıyorum.

Yaşanan deprem felaketi ile deprem işçi işveren üçgeninde çalışma ve iş hayatı da son derece etkilendi. Deprem bölgesinde yer alan işyerlerinin hasara uğraması veyahut yıkılması nedeniyle faaliyetlerine devam edememeleri, gerek de işçilerin sağlık sorunları yaşamaları nedeniyle iş görme edimine devam edememeleri nedeniyle iş ilişkisinin nasıl devam edeceği konusunda akıllarda soru işaretleri oluştu. Bu yazımda siz sevgili okurlarıma deprem sonrası işçi ve işverenin haklarından bahsedeceğim.

Deprem Nedeniyle İşveren, İşçinin İş Akdini Feshedebilir Mi?

Çalışma ve Sosyal Güvenlik mevzuatı bakımından ise 22.02.2023 tarihli ve 32112 sayılı Resmi Gazete’ de yayımlanan 125 Numaralı Olağanüstü Hal Kapsamında Çalışma Ve Sosyal Güvenlik Alanına İlişkin Alınan Tedbirlere Dair Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi ile OHAL ilan edilen illerde kısa çalışma ödeneği ile nakdi ücret desteği uygulamalarına başlanmış ve OHAL süresince çalışanların hizmet veya iş sözleşmelerinin feshinde birtakım kısıtlamalar yürürlüğe girmiştir. Anılan Cumhurbaşkanı kararnamesi ile istihdamın korunmasına ilişkin tedbir olarak fesih yasağı getirilmiştir.

4857 sayılı İş Kanunu’nda geçerli sebeple fesih halleri de düzenlenmektedir.

Deprem sebebiyle ekonomik olarak zarar gören işveren de ekonomik sebeplere dayanarak, işçilerin ihbar ve kıdem tazminatlarını ödeyerek, iş akdini geçerli nedene dayanarak feshedebilir.

Deprem Sonrasında İşçi İş Akdini Feshedebilir Mi?

İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu’nun 10. maddesinde, “İşveren, iş sağlığı ve güvenliği yönünden risk değerlendirmesi yapmak veya yaptırmakla yükümlüdür” hükmü düzenlenmektedir.

6331 sayılı Kanun’un ‘’Çalışmaktan Kaçınma Hakkı’’ başlıklı 13. Maddesi uyarınca;

Ciddi ve yakın tehlike ile karşı karşıya kalan çalışanlar kurula, kurulun bulunmadığı işyerlerinde ise işverene başvurarak durumun tespit edilmesini ve gerekli tedbirlerin alınmasına karar verilmesini talep edebilir.

Çalışan, gerekli tedbirler alınıncaya kadar çalışmaktan kaçınabilir. Çalışanların çalışmaktan kaçındığı dönemdeki ücreti ile kanunlardan ve iş sözleşmesinden doğan diğer hakları saklıdır.

İş sözleşmesiyle çalışanlar, talep etmelerine rağmen gerekli tedbirlerin alınmadığı durumlarda, tabii oldukları kanun hükümlerine göre iş sözleşmelerini feshedebilir.

4857 sayılı İş Kanununun 24. maddesinin 3. Fıkrası uyarınca da işçiye haklı nedenle fesih imkânları tanınmıştır. Mücbir bir sebep olan deprem felaketi ile iş yerinin yıkılması, ağır hasar alması, işverenin depremden etkilenmesi vs sebepleriyle işçilerin çalışmaya hazır olduğu halde işyerinde çalışmanın bir haftadan fazla süre ile durmasına sebebiyet verecek zorlayıcı sebeplerin çıkması halinde işçiler bir haftalık bekleme süresi bitiminde iş akitlerini haklı nedenle feshedebilir. İşçilerin sözleşmeyi bir haftalık bekleme süresinden sonra feshetme zorunluluğu bulunmamakta olup zorlayıcı sebep devam ettiği sürece haklı nedenle feshedebilir.

Deprem Sonrası İşçi İşe Gidemezse Ne Olur?

4857 Sayılı İş Kanunu’nda işçinin arka arkaya 2 gün işe gitmemesi durumunda, kanun işverene devamsızlık sebebiyle iş akdini fesih imkânı tanınmıştır. Ancak işçi işe gitmemesi durumunu meşru bir mazerete dayandırırsa bu durumda işveren iş akdini feshedemeyecektir, feshetse dahi bu fesih geçersiz olacaktır. Deprem sebebi ile işe gidemeyen çalışanların durumu da meşru bir mazeret olduğu için çalışanların bu sebeple işe gitmemesi durumunda işveren tarafından devamsızlık sebebiyle feshedilemez.

Deprem Nedeniyle Hayatını Kaybeden İşçilerin, İşçilik Alacakları Ne Olacaktır?

a. Kıdem Tazminatı Yönünden;

Kıdem tazminatı işveren tarafından defaten ödenmesi gereken bir haktır. 4857 Sayılı İş Kanunu’nun 120. Maddesi uyarınca, kıdem tazminatı almak için gerekli şartları sağlamış ve deprem sonucu hayatını kaybeden işçilerin yasal mirasçılarının, veraset ilamı ile kanıtlamak suretiyle işçinin vefat ettiği tarihten itibaren 5 yıl süre içinde işverenden kıdem tazminatını isteme hakkı bulunmaktadır.

b. İhbar Tazminatı Yönünden:

İşçinin vefatı halinde yasal mirasçıları ihbar tazminatı talep edemez.

c. Yıllık  İzin Ücreti Alacağı:

Çalıştığı iş yerinde 1 tam yıl çalışma süresini dolduran işçinin kıdem süresine göre yıllık izin kullanma hakkı bulunmaktadır. İş akdi hangi sebeple feshedilmiş olursa olsun kullanılmayan yıllık izin sürelerine ait ücretler de yasal mirasçıları tarafından istenebilecektir.

d. Ücret ve Ücret Benzeri Diğer İşçilik Alacakları:

İşçi eğer vefatından önceki çalışmasının karşılığı olan ücretleri, fazla mesai ücretleri hafta tatili, bayram ve genel tatillerdeki çalışmalarına ait ücretleri vb. parayla ölçülebilen hakları almadıysa yasal mirasçıları bu hakları işverenden talep edebilecektir.

İşverenden Ölüm Tazminatı Talep Edilebilir Mi?

Türk Borçlar Kanunu’nun 440. Maddesi gereği işçinin ölümü halinde işveren tarafından işçinin sağ kalan eşine ve ergin olmayan çocuklarına, bunlar yoksa bakmakla yükümlü olduğu kişilere ölüm gününden başlayarak bir aylık, hizmet ilişkisi beş yıldan uzun bir süre devam etmişse de iki aylık ücret tutarında bir ödeme yapmakla yükümlüdür.

Bir aylık ölüm tazminatının ödenmesi için işçinin bir gün dahi olsa işyerinde çalışmış olması yeterlidir. İş sözleşmesinin türü ölüm tazminatı istenebilmesi bakımından önem taşımaz. Ödemenin vefat tarihinden itibaren hemen yapılması gerekir. Fakat unutulmamalıdır ki; ölüm tazminatı ve kıdem tazminatı birlikte talep edilemez.



Deprem , İşçi , İşveren , İşçi sağlığı ve güvenliği , Depremde iş sağlığı ve güvenliği , Depremde işverenin sorumluluğu , Depremde işçinin hakları , Depremde işçinin tazminat hakkı ,
Whatsapp ile görüş