Çocukların Cinsel İstismarı Suçu ve Cezası

Çocukların Cinsel İstismarı Suçu ve Cezası

Çocukların Cinsel İstismarı Suçu ve Cezası

Çocukların cinsel istismarı suçu, çocukların sağlığını, sağ kalımını, gelişimlerini ya da ilişkilerindeki güven duygusunu olumsuz olarak etkileyen fiziksel, duygusal, cinsel istismar, ihmal ve diğer sömürü türleriyle sonuçlanan kötü davranışlar olarak tanımlanabilir. TCK’nın 103/1-a ve b maddesine göre cinsel istismar kavramı, “on beş yaşını tamamlamamış veya tamamlamış olmakla beraber fiilin hukuki anlam ve sonuçlarını algılama yeteneği gelişmemiş olan çocuklara yönelik her türlü davranış ile diğer çocuklara yönelik tehdit, cebir, hile veya iradeyi etkileyen başka bir nedene dayalı olarak gerçekleştirilen davranışlar.” olarak tanımlanmaktadır.

Çocuk istismarı; fiziksel istismar, duygusal-psikososyal istismar, çocuk ihmali ve cinsel istismar olmak üzere 4 gruba ayrılarak incelenmektedir. Çocukların cinsel istismarı suçu, bu istismar türlerinden birinin çocuğa tatbiki şeklinde gerçekleşebileceği gibi birden fazla istismar çeşidinin birlikte uygulanmasıyla da kendini gösterebilir. Bu bakımdan, özellikle çocuğun fiziksel veya cinsel yönden istismarında, yapılan eylemin ayrıca çocuğun duygusal açıdan istismarına da yol açtığı görülmektedir.

Fiziksel İstismar

Çocuğun, ebeveynleri ya da bakımıyla sorumlu kişilerce “kaza dışı” yaralanması ya da çocuğun bu kişilerce yeterince gözetilmemesi sonucu zarar görmesi olarak tanımlanmaktadır. Çocuğun sağlıklı bir yaşam sürmesine, gelişimine ya da onura yönelik gerçekleştirilen ve çocuğu fiziksel açıdan zarara uğratan ya da uğratabilecek vasıftaki kasti eylemler, fiziksel istismar olarak kabul edilmiştir. Fiziksel istismar, çocuk istismarı türleri içerisinde en çok görülen ve en kolay tanılanan istismar türüdür. Çocuğun fiziksel yönden istismarı; dövme, yakma, zehirleme, zorla su içirme, boğma gibi farklı şekilde görülebilmektedir. Çocuğun vücudunda oluşan lezyonlar, istismarın tespitinde yol gösterici olmaktadır. Ekimoz, hematom, yanıklar, sıyrıklar gibi ciltte oluşan lezyonlar fiziksel istismara uğrayan çocuklarda yaygın olarak görülmektedir.

Duygusal-Psikososyal İstismar

Duygusal istismar da tıpkı fiziksel istismar gibi sıkça rastlanan fakat tespiti zor bir istismar türüdür. Bazı kaynaklarda duygusal istismar kavramı yerine zihinsel istismar, duygusal kötü muamele, psikolojik istismar, sözel istismar gibi kavramların kullanıldığı da görülmektedir. Duygusal istismar, çocuğun kendisini etkileyen tutum ve davranışlara maruz kalarak veya ihtiyaç duyduğu ilgi, şefkat ve bakımdan mahrum bırakılarak psikolojik yönden hasara uğratılması durumudur.

Duygusal istismarın başka bir tanımı, çocuğun duygusal bütünlüğünü veya öngörüsünü bozan her türlü eylem ya da eylemsizliktir. Çocuğun yeteneklerinin üzerinde talep ve beklenti içinde olma ve saldırganca davranma olarak da tanımlanması mümkündür. Duygusal istismarın oluşumuna sebebiyet veren davranışlara çocuğa küfretme, yalnız bırakma, aşağılama, korkutma, reddetme, bağırma, tehdit etme, sevgi göstermeme, duygusal bakımdan ihtiyaçlarını karşılamama, küçük düşürme, alaylı konuşma, aşırı otorite kurma, bağımlı kılma, aşırı koruma ve kabul edilemez cezalar verme örnek olarak verilebilir.

Çocuk İhmali

İhmal, çocuğa bakmakla yükümlü olan kişinin ya da kurumların bu yükümlülüğünü fiziksel ve duygusal yönden yerine getirmemesi durumudur. Çocuğun beslenmesinin, tıbbı ihtiyaçlarının, eğitiminin ve güvenliğinin her ne sebeple olursa olsun göz ardı edilmesi halinde ihmal meydana gelecektir.

Bir görüşe göre ihmalin pasif, istismarın ise aktif davranış olması hasebiyle ihmal kavramı pasif çocuk istismarı olarak tanımlanmalıdır. Fiziksel ihmal, çocuğun beslenme, barınma, sağlık, giyinme gibi temel gereksinimlerini karşılamada yoksunluk veya yetersizlik olarak tanımlanmaktadır. Bu davranışlara örnek olarak çocuğun yaşına uygun yiyeceklerle yeterince beslenmemesi, yaşadığı fiziki çevrenin yetersiz oluşu, temiz giydirilmemesi örnek verilebilir. Çocuğun fiziksel ihmali sonucunda çocukta ölüm ya da yaralanma meydana gelmişse, TCK m.83 ve TCK m.88 vücut bulacak olup kasten öldürmenin veya kasten yaralamanın ihmali davranışla işlenmesi nedeniyle fail cezalandırılır.

Cinsel İstismar

Çocukluk döneminde maruz kalınan cinsel istismar, çocuğun hastalanmasına bazen ölmesine sebep olabilen ve yetişkinlik dönemine kadar devam edebilecek psikolojik ve fizyolojik etkilere sahip olan bir şiddet türü olarak karşımıza çıkmaktadır.

Cinsel istismar kavramı, gelişimlerini tamamlamamış çocuk ve ergenlerin, cinsel aktivitelerde bulundurulmaları veya ailevi rolleriyle ilgili sosyal tabulara aykırı olarak kullanılmaları olarak tanımlanmıştır.

Cinsel istismar, hukuki açıdan da ele alınarak hem ulusal düzeyde hem de uluslararası platformlarda, çocukların bu tür davranışlara karşı korunması amacıyla birçok düzenlemeye konu edilmiştir. Türk Hukuku’nda da çocuklara yönelik gerçekleştirilen cinsel istismar fiilleri, TCK md.103’te suç olarak düzenlenmiştir. Anılan maddede, cinsel istismar olarak nitelendirilecek davranışlar, mağdurun yaşı ve algılama yeteneği baz alınarak ikili bir ayrıma tabi tutulmuştur. Buna göre; 0-15 yaş aralığında olan çocuklar ve 15-18 yaş aralığında olup fiilin hukukî anlam ve sonuçlarını algılama yeteneği gelişmemiş olan çocuklara karşı gerçekleştirilen her türlü cinsel davranış bu suçu oluştururken, 15-18 yaş aralığında olan ve fiilin hukukî anlam ve sonuçlarını algılama yeteneği gelişmiş çocuklara karşı ise yalnızca cebir, tehdit, hile veya iradeyi etkileyen başka bir nedene dayalı olarak gerçekleştirilen cinsel davranışlar, cinsel istismar olarak kabul edilecektir.

TCK Madde 103 – Çocukların Cinsel İstismarı Suçu

(1) Çocuğu cinsel yönden istismar eden kişi, sekiz yıldan on beş yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. (Ağır Ceza Mahkemesi) Cinsel istismarın sarkıntılık düzeyinde kalması hâlinde üç yıldan sekiz yıla kadar hapis cezasına hükmolunur. (Asliye Ceza Mahkemesi) Mağdurun on iki yaşını tamamlamamış olması hâlinde verilecek ceza, istismar durumunda on yıldan, sarkıntılık durumunda beş yıldan az olamaz.

Sarkıntılık düzeyinde kalmış suçun failinin çocuk olması hâlinde soruşturma ve kovuşturma yapılması mağdurun, velisinin veya vasisinin şikâyetine bağlıdır. Cinsel istismar deyiminden;

a) On beş yaşını tamamlamamış veya tamamlamış olmakla birlikte fiilin hukuki anlam ve sonuçlarını algılama yeteneği gelişmemiş olan çocuklara karşı gerçekleştirilen her türlü cinsel davranış,

b) Diğer çocuklara karşı sadece cebir, tehdit, hile veya iradeyi etkileyen başka bir nedene dayalı olarak gerçekleştirilen cinsel davranışlar, anlaşılır.

(2) Cinsel istismarın vücuda organ veya sair bir cisim sokulması suretiyle gerçekleştirilmesi durumunda, on altı yıldan aşağı olmamak üzere hapis cezasına hükmolunur. Mağdurun on iki yaşını tamamlamamış olması hâlinde verilecek ceza on sekiz yıldan az olamaz. (Ağır Ceza Mahkemesi)

(3) Suçun;

a) Birden fazla kişi tarafından birlikte,

b) İnsanların toplu olarak bir arada yaşama zorunluluğunda bulunduğu ortamların sağladığı kolaylıktan faydalanmak suretiyle,

c) Üçüncü derece dâhil kan veya kayın hısımlığı ilişkisi içinde bulunan bir kişiye karşı ya da üvey baba, üvey ana, üvey kardeş veya evlat edinen tarafından,

d) Vasi, eğitici, öğretici, bakıcı, koruyucu aile veya sağlık hizmeti veren ya da koruma, bakım veya gözetim yükümlülüğü bulunan kişiler tarafından,

e) Kamu görevinin veya hizmet ilişkisinin sağladığı nüfuz kötüye kullanılmak suretiyle, işlenmesi hâlinde, yukarıdaki fıkralara göre verilecek ceza yarı oranında artırılır.

(4) Cinsel istismarın, birinci fıkranın (a) bendindeki çocuklara karşı cebir veya tehditle ya da (b) bendindeki çocuklara karşı silah kullanmak suretiyle gerçekleştirilmesi hâlinde, yukarıdaki fıkralara göre verilecek ceza yarı oranında artırılır.

(5) Cinsel istismar için başvurulan cebir ve şiddetin kasten yaralama suçunun ağır neticelerine neden olması hâlinde, ayrıca kasten yaralama suçuna ilişkin hükümler uygulanır.

(6) Suç sonucu mağdurun bitkisel hayata girmesi veya ölümü hâlinde, ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına hükmolunur.

Çocuklara Karşı Cinsel İstismar Suçunun Şartları Nelerdir?

Bu suçun gerçekleşmesi için kanunda belirlenen bir takım şartların bulunması gerekir:

  1. Mağdur’un Yaşı: Mağdur 18 yaşından küçük olmalıdır. TCK, 15 yaşın altındaki çocukların cinsel istismarını daha ağır bir suç olarak düzenler.

  2. Fiilin Niteliği: Fiil, mağdurun cinsel dokunulmazlığına yönelik olmalıdır. Bu fiiller fiziksel temas gerektirebilir veya gerektirmeyebilir.

  3. Fail: Suçun faili herhangi bir kimse olabilir. Ancak failin, mağdur ile akrabalık bağı veya bakım yükümülülü gibi bir ilişkisi varsa, ceza artırılabilir.

Basit Cinsel İstismar Suçu (TCK 103/1)

Basit cinsel istismar, mağdurun vücudu ile temas gerektirmeyen, ancak onun cinsel dokunulmazlığını ihlal eden eylemleri kapsar. Örneğin, cinsel türde sözler, gösteriler veya hareketler bu kapsama girebilir. TCK’nin 103. maddesi uyarınca bu tür suçlar özel olarak cezalandırılmaktadır.

Çocukların Cinsel İstismarı Suçu Unsurları

  1. Korunan Hukuki Değer: Suçun temelinde çocukların ruhsal, fiziksel ve toplumsal bütünlüğü yatmaktadır.

  2. Fiil: Fiil, failin kastı ile şekillenir. Failin bilinçli ve kasten hareket etmesi gereklidir. Taksirle cinsel istismar suçu oluşmaz.

  3. Nitelikli Haller: Suçun akraba, eğitmen veya bir kamu görevlisi tarafından işlenmesi, cezayı artırır.

Nitelikli Cinsel İstismar

Nitelikli cinsel istismar, failin mağdura karşı fiziksel temasını ve şiddet içeren eylemleri kapsar. Bu durumda ceza oranları artırılır.

Çocukların Cinsel İstismarı Suçu Cezası

TCK’nin 103. maddesi uyarınca cinsel istismar suçunun cezası 8 yıldan başlar ve fiilin niteliğine göre 20 yıla kadar çıkabilir.

Cinsel İstismar Suçunun Özel Görünüşleri

  • Teşebbüs: Suça kalkışmak ancak tamamlayamamak cezalandırılır.
  • İştirak: Suç birden fazla fail tarafından işlenmişse, her fail sorumludur.
  • Zincirleme Suç: Aynı failin, birden fazla çocuğa karşı fiilde bulunması hâlinde cezası artırılır.

Uzlaşma, Adli Para Cezasına Çevirme, Erteleme ve Hükmün Açıklanmasının Geri Bırakılması Kararı

TCK’nin 103. maddesi kapsamındaki suçlarda uzlaşma ve adli para cezasına çevirme mümkün değildir. Ancak cezanın hükmün açıklanmasının geri bırakılması (HAGB) bazı şartlar altında uygulanabilir.

Soruşturma ve Kovuşturma Evreleri

Soruşturma Evresi

  1. Suç duyurusu ile başlar.
  2. Savcı, delil toplar ve mağdurun ifadesini alır.
  3. Koruma tedbirleri uygulanabilir.

Kovuşturma Evresi

  1. Sanık ve tanıklar dinlenir.
  2. Mağdurun mahkemede ikinci kez travma yaşamaması için özel koruma tedbirleri uygulanabilir.

Tutuklama ve Gözaltı

Bu suçlar katalog suçlardan sayıldığı için tutuklama tedbiri sıklıkla uygulanır.

İfade, Savunma ve Yargılama Süreci

Adil bir yargılama süreci çerçevesinde, özellikle çocuk mağdurları koruyacak prosedürlere uyulmalıdır. Mağdur avukatsız ise devlet tarafından avukat atanır.

Şikayet Süresi, Zamanaşımı, Etkin Pişmanlık ve Görevli Mahkeme

  1. Şikayet süreleri genellikle 6 ayı aşmaz.
  2. Suçlarda zamanaşımı düzenlemeleri bulunur.
  3. Etkin pişmanlık, cezada ındirim sebebi olabilir.

Avukatın Önemi

Bu suçların hassasiyeti ve yüksek toplumsal etkisi göz önüne alındığında, hem mağdurun hem de sanığın haklarının korunmasında avukatın rolü büyüktür. Profesyonel bir savunma stratejisi, adil bir yargılama ve doğru bir hukuki sürecin şartıdır.

Çocukların Cinsel İstismarı Suçu ve Cezası

Çocukların Cinsel İstismarı Suçu ve Cezası

Çocukların cinsel istismarı suçu, çocukların sağlığını, sağ kalımını, gelişimlerini ya da ilişkilerindeki güven duygusunu olumsuz olarak etkileyen fiziksel, duygusal, cinsel istismar, ihmal ve diğer sömürü türleriyle sonuçlanan kötü davranışlar olarak tanımlanabilir. TCK’nın 103/1-a ve b maddesine göre cinsel istismar kavramı, “on beş yaşını tamamlamamış veya tamamlamış olmakla beraber fiilin hukuki anlam ve sonuçlarını algılama yeteneği gelişmemiş olan çocuklara yönelik her türlü davranış ile diğer çocuklara yönelik tehdit, cebir, hile veya iradeyi etkileyen başka bir nedene dayalı olarak gerçekleştirilen davranışlar.” olarak tanımlanmaktadır.

Çocuk istismarı; fiziksel istismar, duygusal-psikososyal istismar, çocuk ihmali ve cinsel istismar olmak üzere 4 gruba ayrılarak incelenmektedir. Çocukların cinsel istismarı suçu, bu istismar türlerinden birinin çocuğa tatbiki şeklinde gerçekleşebileceği gibi birden fazla istismar çeşidinin birlikte uygulanmasıyla da kendini gösterebilir. Bu bakımdan, özellikle çocuğun fiziksel veya cinsel yönden istismarında, yapılan eylemin ayrıca çocuğun duygusal açıdan istismarına da yol açtığı görülmektedir.

Fiziksel İstismar

Çocuğun, ebeveynleri ya da bakımıyla sorumlu kişilerce “kaza dışı” yaralanması ya da çocuğun bu kişilerce yeterince gözetilmemesi sonucu zarar görmesi olarak tanımlanmaktadır. Çocuğun sağlıklı bir yaşam sürmesine, gelişimine ya da onura yönelik gerçekleştirilen ve çocuğu fiziksel açıdan zarara uğratan ya da uğratabilecek vasıftaki kasti eylemler, fiziksel istismar olarak kabul edilmiştir. Fiziksel istismar, çocuk istismarı türleri içerisinde en çok görülen ve en kolay tanılanan istismar türüdür. Çocuğun fiziksel yönden istismarı; dövme, yakma, zehirleme, zorla su içirme, boğma gibi farklı şekilde görülebilmektedir. Çocuğun vücudunda oluşan lezyonlar, istismarın tespitinde yol gösterici olmaktadır. Ekimoz, hematom, yanıklar, sıyrıklar gibi ciltte oluşan lezyonlar fiziksel istismara uğrayan çocuklarda yaygın olarak görülmektedir.

Duygusal-Psikososyal İstismar

Duygusal istismar da tıpkı fiziksel istismar gibi sıkça rastlanan fakat tespiti zor bir istismar türüdür. Bazı kaynaklarda duygusal istismar kavramı yerine zihinsel istismar, duygusal kötü muamele, psikolojik istismar, sözel istismar gibi kavramların kullanıldığı da görülmektedir. Duygusal istismar, çocuğun kendisini etkileyen tutum ve davranışlara maruz kalarak veya ihtiyaç duyduğu ilgi, şefkat ve bakımdan mahrum bırakılarak psikolojik yönden hasara uğratılması durumudur.

Duygusal istismarın başka bir tanımı, çocuğun duygusal bütünlüğünü veya öngörüsünü bozan her türlü eylem ya da eylemsizliktir. Çocuğun yeteneklerinin üzerinde talep ve beklenti içinde olma ve saldırganca davranma olarak da tanımlanması mümkündür. Duygusal istismarın oluşumuna sebebiyet veren davranışlara çocuğa küfretme, yalnız bırakma, aşağılama, korkutma, reddetme, bağırma, tehdit etme, sevgi göstermeme, duygusal bakımdan ihtiyaçlarını karşılamama, küçük düşürme, alaylı konuşma, aşırı otorite kurma, bağımlı kılma, aşırı koruma ve kabul edilemez cezalar verme örnek olarak verilebilir.

Çocuk İhmali

İhmal, çocuğa bakmakla yükümlü olan kişinin ya da kurumların bu yükümlülüğünü fiziksel ve duygusal yönden yerine getirmemesi durumudur. Çocuğun beslenmesinin, tıbbı ihtiyaçlarının, eğitiminin ve güvenliğinin her ne sebeple olursa olsun göz ardı edilmesi halinde ihmal meydana gelecektir.

Bir görüşe göre ihmalin pasif, istismarın ise aktif davranış olması hasebiyle ihmal kavramı pasif çocuk istismarı olarak tanımlanmalıdır. Fiziksel ihmal, çocuğun beslenme, barınma, sağlık, giyinme gibi temel gereksinimlerini karşılamada yoksunluk veya yetersizlik olarak tanımlanmaktadır. Bu davranışlara örnek olarak çocuğun yaşına uygun yiyeceklerle yeterince beslenmemesi, yaşadığı fiziki çevrenin yetersiz oluşu, temiz giydirilmemesi örnek verilebilir. Çocuğun fiziksel ihmali sonucunda çocukta ölüm ya da yaralanma meydana gelmişse, TCK m.83 ve TCK m.88 vücut bulacak olup kasten öldürmenin veya kasten yaralamanın ihmali davranışla işlenmesi nedeniyle fail cezalandırılır.

Cinsel İstismar

Çocukluk döneminde maruz kalınan cinsel istismar, çocuğun hastalanmasına bazen ölmesine sebep olabilen ve yetişkinlik dönemine kadar devam edebilecek psikolojik ve fizyolojik etkilere sahip olan bir şiddet türü olarak karşımıza çıkmaktadır.

Cinsel istismar kavramı, gelişimlerini tamamlamamış çocuk ve ergenlerin, cinsel aktivitelerde bulundurulmaları veya ailevi rolleriyle ilgili sosyal tabulara aykırı olarak kullanılmaları olarak tanımlanmıştır.

Cinsel istismar, hukuki açıdan da ele alınarak hem ulusal düzeyde hem de uluslararası platformlarda, çocukların bu tür davranışlara karşı korunması amacıyla birçok düzenlemeye konu edilmiştir. Türk Hukuku’nda da çocuklara yönelik gerçekleştirilen cinsel istismar fiilleri, TCK md.103’te suç olarak düzenlenmiştir. Anılan maddede, cinsel istismar olarak nitelendirilecek davranışlar, mağdurun yaşı ve algılama yeteneği baz alınarak ikili bir ayrıma tabi tutulmuştur. Buna göre; 0-15 yaş aralığında olan çocuklar ve 15-18 yaş aralığında olup fiilin hukukî anlam ve sonuçlarını algılama yeteneği gelişmemiş olan çocuklara karşı gerçekleştirilen her türlü cinsel davranış bu suçu oluştururken, 15-18 yaş aralığında olan ve fiilin hukukî anlam ve sonuçlarını algılama yeteneği gelişmiş çocuklara karşı ise yalnızca cebir, tehdit, hile veya iradeyi etkileyen başka bir nedene dayalı olarak gerçekleştirilen cinsel davranışlar, cinsel istismar olarak kabul edilecektir.

TCK Madde 103 – Çocukların Cinsel İstismarı Suçu

(1) Çocuğu cinsel yönden istismar eden kişi, sekiz yıldan on beş yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. (Ağır Ceza Mahkemesi) Cinsel istismarın sarkıntılık düzeyinde kalması hâlinde üç yıldan sekiz yıla kadar hapis cezasına hükmolunur. (Asliye Ceza Mahkemesi) Mağdurun on iki yaşını tamamlamamış olması hâlinde verilecek ceza, istismar durumunda on yıldan, sarkıntılık durumunda beş yıldan az olamaz.

Sarkıntılık düzeyinde kalmış suçun failinin çocuk olması hâlinde soruşturma ve kovuşturma yapılması mağdurun, velisinin veya vasisinin şikâyetine bağlıdır. Cinsel istismar deyiminden;

a) On beş yaşını tamamlamamış veya tamamlamış olmakla birlikte fiilin hukuki anlam ve sonuçlarını algılama yeteneği gelişmemiş olan çocuklara karşı gerçekleştirilen her türlü cinsel davranış,

b) Diğer çocuklara karşı sadece cebir, tehdit, hile veya iradeyi etkileyen başka bir nedene dayalı olarak gerçekleştirilen cinsel davranışlar, anlaşılır.

(2) Cinsel istismarın vücuda organ veya sair bir cisim sokulması suretiyle gerçekleştirilmesi durumunda, on altı yıldan aşağı olmamak üzere hapis cezasına hükmolunur. Mağdurun on iki yaşını tamamlamamış olması hâlinde verilecek ceza on sekiz yıldan az olamaz. (Ağır Ceza Mahkemesi)

(3) Suçun;

a) Birden fazla kişi tarafından birlikte,

b) İnsanların toplu olarak bir arada yaşama zorunluluğunda bulunduğu ortamların sağladığı kolaylıktan faydalanmak suretiyle,

c) Üçüncü derece dâhil kan veya kayın hısımlığı ilişkisi içinde bulunan bir kişiye karşı ya da üvey baba, üvey ana, üvey kardeş veya evlat edinen tarafından,

d) Vasi, eğitici, öğretici, bakıcı, koruyucu aile veya sağlık hizmeti veren ya da koruma, bakım veya gözetim yükümlülüğü bulunan kişiler tarafından,

e) Kamu görevinin veya hizmet ilişkisinin sağladığı nüfuz kötüye kullanılmak suretiyle, işlenmesi hâlinde, yukarıdaki fıkralara göre verilecek ceza yarı oranında artırılır.

(4) Cinsel istismarın, birinci fıkranın (a) bendindeki çocuklara karşı cebir veya tehditle ya da (b) bendindeki çocuklara karşı silah kullanmak suretiyle gerçekleştirilmesi hâlinde, yukarıdaki fıkralara göre verilecek ceza yarı oranında artırılır.

(5) Cinsel istismar için başvurulan cebir ve şiddetin kasten yaralama suçunun ağır neticelerine neden olması hâlinde, ayrıca kasten yaralama suçuna ilişkin hükümler uygulanır.

(6) Suç sonucu mağdurun bitkisel hayata girmesi veya ölümü hâlinde, ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına hükmolunur.

Çocuklara Karşı Cinsel İstismar Suçunun Şartları Nelerdir?

Bu suçun gerçekleşmesi için kanunda belirlenen bir takım şartların bulunması gerekir:

  1. Mağdur’un Yaşı: Mağdur 18 yaşından küçük olmalıdır. TCK, 15 yaşın altındaki çocukların cinsel istismarını daha ağır bir suç olarak düzenler.

  2. Fiilin Niteliği: Fiil, mağdurun cinsel dokunulmazlığına yönelik olmalıdır. Bu fiiller fiziksel temas gerektirebilir veya gerektirmeyebilir.

  3. Fail: Suçun faili herhangi bir kimse olabilir. Ancak failin, mağdur ile akrabalık bağı veya bakım yükümülülü gibi bir ilişkisi varsa, ceza artırılabilir.

Basit Cinsel İstismar Suçu (TCK 103/1)

Basit cinsel istismar, mağdurun vücudu ile temas gerektirmeyen, ancak onun cinsel dokunulmazlığını ihlal eden eylemleri kapsar. Örneğin, cinsel türde sözler, gösteriler veya hareketler bu kapsama girebilir. TCK’nin 103. maddesi uyarınca bu tür suçlar özel olarak cezalandırılmaktadır.

Çocukların Cinsel İstismarı Suçu Unsurları

  1. Korunan Hukuki Değer: Suçun temelinde çocukların ruhsal, fiziksel ve toplumsal bütünlüğü yatmaktadır.

  2. Fiil: Fiil, failin kastı ile şekillenir. Failin bilinçli ve kasten hareket etmesi gereklidir. Taksirle cinsel istismar suçu oluşmaz.

  3. Nitelikli Haller: Suçun akraba, eğitmen veya bir kamu görevlisi tarafından işlenmesi, cezayı artırır.

Nitelikli Cinsel İstismar

Nitelikli cinsel istismar, failin mağdura karşı fiziksel temasını ve şiddet içeren eylemleri kapsar. Bu durumda ceza oranları artırılır.

Çocukların Cinsel İstismarı Suçu Cezası

TCK’nin 103. maddesi uyarınca cinsel istismar suçunun cezası 8 yıldan başlar ve fiilin niteliğine göre 20 yıla kadar çıkabilir.

Cinsel İstismar Suçunun Özel Görünüşleri

  • Teşebbüs: Suça kalkışmak ancak tamamlayamamak cezalandırılır.
  • İştirak: Suç birden fazla fail tarafından işlenmişse, her fail sorumludur.
  • Zincirleme Suç: Aynı failin, birden fazla çocuğa karşı fiilde bulunması hâlinde cezası artırılır.

Uzlaşma, Adli Para Cezasına Çevirme, Erteleme ve Hükmün Açıklanmasının Geri Bırakılması Kararı

TCK’nin 103. maddesi kapsamındaki suçlarda uzlaşma ve adli para cezasına çevirme mümkün değildir. Ancak cezanın hükmün açıklanmasının geri bırakılması (HAGB) bazı şartlar altında uygulanabilir.

Soruşturma ve Kovuşturma Evreleri

Soruşturma Evresi

  1. Suç duyurusu ile başlar.
  2. Savcı, delil toplar ve mağdurun ifadesini alır.
  3. Koruma tedbirleri uygulanabilir.

Kovuşturma Evresi

  1. Sanık ve tanıklar dinlenir.
  2. Mağdurun mahkemede ikinci kez travma yaşamaması için özel koruma tedbirleri uygulanabilir.

Tutuklama ve Gözaltı

Bu suçlar katalog suçlardan sayıldığı için tutuklama tedbiri sıklıkla uygulanır.

İfade, Savunma ve Yargılama Süreci

Adil bir yargılama süreci çerçevesinde, özellikle çocuk mağdurları koruyacak prosedürlere uyulmalıdır. Mağdur avukatsız ise devlet tarafından avukat atanır.

Şikayet Süresi, Zamanaşımı, Etkin Pişmanlık ve Görevli Mahkeme

  1. Şikayet süreleri genellikle 6 ayı aşmaz.
  2. Suçlarda zamanaşımı düzenlemeleri bulunur.
  3. Etkin pişmanlık, cezada ındirim sebebi olabilir.

Avukatın Önemi

Bu suçların hassasiyeti ve yüksek toplumsal etkisi göz önüne alındığında, hem mağdurun hem de sanığın haklarının korunmasında avukatın rolü büyüktür. Profesyonel bir savunma stratejisi, adil bir yargılama ve doğru bir hukuki sürecin şartıdır.



Çocuk istismarı , Suç , Çocuklar , Cinsel suç , Cezai sorumluluk , Cinsel istismar , Çocuk hakları , Adalet sistemi , Ceza yasası , Ihlal ,
Whatsapp ile görüş