
Boşanmada Kusur Sayılan Haller Nelerdir?

Boşanmada Kusur Nedir?
Boşanmada kusur, evlilik birliği içerisindeki eşlerden birinin, yerine getirmesi gereken yasal yükümlülüklerini yerine getirmeyerek ya da evlilik birliğinin gerekliliklerine aykırı davranarak, boşanmaya sebep olmasına denir. Eşlerin birbirlerine karşı sadakat, maddi destek sağlama, özen gösterme gibi pek çok yükümlülüğü bulunmaktadır. Bu yükümlülüklerin ihlali, evlilik birliğinin zedelenmesine ve neticesinde boşanmanın gündeme gelmesine yol açabilir. Bu tür ihlaller, boşanma davasında kusur olarak kabul edilir ve mahkeme tarafından değerlendirilir.
Boşanma davalarında kusurun önemli bir yeri vardır çünkü birçok hukuki mesele, tarafların kusur durumlarına göre şekillenir. Boşanmanın sebepleri, nafaka, tazminat, mal paylaşımı gibi meseleler, kusur üzerinden belirlenir. Boşanmada kusurun belirlenmesi, TMK'nın 161. maddesi ve devamında açıklanan hususlarla düzenlenmiştir. Kusurun önemi ise şu şekildedir:
- Ağır kusuru bulunan eşin açtığı boşanma davası reddedilebilir.
- Ağır kusuru tespit edilen eş, nafaka talep edemez.
- Ağır kusuru bulunan eş, tazminat almaz.
- Ağır kusurlu eş, bazı şartlar altında nafaka ve tazminat ödemekle yükümlü olabilir.
- Zina veya hayata kast gibi ağır kusurlar, mahkemeye, kusurlu tarafın mal paylaşımındaki pay oranını azaltma ya da tamamen iptal etme yetkisini verebilir.
Boşanmada Kusurun Değerlendirilmesi
Boşanma davalarında kusur durumu, her davada özel olarak değerlendirilir. Kusurun hangi tarafın ve ne derece ağır olduğunu belirlemek, davanın sonucunu doğrudan etkiler. Eğer tarafların eşit kusuru varsa, bu durumda boşanma kararı alınsa bile, herhangi bir tazminat ya da nafaka verilmesi söz konusu olmayabilir. Ayrıca, boşanma davasında tam kusurlu olan taraf, diğer taraftan mal paylaşımı gibi konularda hak talep edemez.
Boşanma Davasında Kusurun Rolü
Boşanma davaları, kusura dayalı olarak şekillenir ve tazminat, nafaka, mal paylaşımı gibi konularda büyük rol oynar. Kusurun ağırlığına göre, mahkeme tarafından verilecek kararlar değişebilir. Eşlerden biri ağır kusurlu olduğu takdirde, tazminat, nafaka gibi haklardan yararlanamaz. Bu yüzden, boşanma davası sürecine başlarken avukat yardımı almak, sürecin doğru bir şekilde yönetilmesine yardımcı olur.
Boşanma Davasında Kusur Sayılabilecek Durumlar:
-
Zina (Sadakatsizlik): Eşlerden birinin başka bir kişiyle cinsel ilişkiye girmesi, evlilik birliğinin temelini sarsan ve taraflardan birinin kusurlu olduğuna karar verilmesine sebep olabilir. Zina, genellikle boşanma davalarında en yaygın kusur sebeplerinden biridir.
-
Hayata Kast, Zorlama veya Onur Kırıcı Davranışlar: Eşlerin birbirlerine şiddet uygulamaları, fiziksel ya da psikolojik baskı yapmaları, tehdit etmeleri, hakaret etmeleri ya da onur kırıcı sözler sarf etmeleri, evlilik birliğinin dayanılmaz hale gelmesine yol açar ve bu davranışlar kusur sayılır.
-
Terk Etme: Eşlerden birinin, diğerini terk etmesi ve evliliğin yükümlülüklerini yerine getirmemesi, boşanma sebebi olarak kabul edilebilir. Bu terk, iki yıl süreyle devam ederse, boşanma davasında kusur sebebi olarak öne çıkabilir.
-
Uyuşturucu Madde veya Alkol Bağımlılığı: Bir eşin, bağımlılık yapıcı maddeleri kullanması, sürekli bir şekilde alkol alması ve bu davranışlarının aile birliğini olumsuz etkilemesi, kusur sayılabilir. Ayrıca, bu davranışların eşin çocukları ya da diğer aile üyeleri üzerinde olumsuz etkiler yaratması da önemli bir faktördür.
-
İlgisizlik ve Sorumsuzluk: Eşin ailevi yükümlülükleri yerine getirmemesi, evin işlerine karşı ilgisizliği, çocukların bakımına gereken özeni göstermemesi, ortak yaşamın sorumluluklarını hiçe sayması da kusur sayılabilecek haller arasındadır.
-
Aile İçi Şiddet (Fiziksel, Psikolojik, Ekonomik): Bir eşin diğerine sürekli olarak fiziksel, psikolojik ya da ekonomik şiddet uygulaması, aile birliğinin temelden zarar görmesine yol açar ve boşanma davasına gerekçe olabilir.
-
Evlilik Birliğine Uygun Olmayan Davranışlar: Eşlerin birbirine sadık olmamaları, evlilik birliğine saygısızca yaklaşmaları, ortak yaşamda huzuru bozan davranışlar da boşanma sebebi olabilir. Bu, özellikle eşlerden birinin kötü alışkanlıklar edinmesi, ailesine, arkadaşlarına aşırı bağımlı hale gelmesi gibi durumlarla örneklendirilebilir.
Boşanmanın Dayandığı Genel İlkelerden Biri Olan Kusur İlkesi ve Yargıtay'ın Tanımlamaları
Aile, toplumu oluşturan en temel yapı taşlarından biri olarak, sosyal, ekonomik, ahlaki ve hukuki açıdan büyük bir öneme sahiptir. İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi'nde, aile kurumunun toplumun temel unsuru olduğu vurgulanmış ve her birey için korunması gereken bir hak olarak kabul edilmiştir. Aynı şekilde, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin 16. maddesinde de, evlenme hakkı ve bir aile kurma hakkı devletlerin milli kanunlarıyla düzenlenmiş ve korunmuştur. Bu bağlamda, Anayasa’mızda yer alan aileyi koruyan hükümler de, aile birliğinin ve eşlerin haklarının korunmasının toplumsal düzende ne kadar vazgeçilmez olduğunu göstermektedir.
Anayasa’nın Aileyi Koruyan Hükümleri:
-
Anayasa'nın 41. Maddesi: “Aile, Türk toplumunun temelidir ve eşler arasında eşitliğe dayanır. Devlet, ailenin huzur ve refahı ile özellikle ananın ve çocukların korunması için gerekli tedbirleri alır, teşkilatı kurar.”
-
Anayasa'nın 20. Maddesi: “Herkes, özel hayatına ve aile hayatına saygı gösterilmesini isteme hakkına sahiptir. Özel hayatın ve aile hayatının gizliliğine dokunulamaz.”
Bu maddeler, aile kurumunun korunmasının hem devlete hem de topluma karşı bir yükümlülük olduğunu ortaya koymaktadır.
Boşanma ve Kusur İlkesi:
Boşanma, eşlerin evlilik birliğini sona erdirmeleri anlamına gelir. Türk Medeni Kanunu’nun 161-166. maddelerinde, boşanma sebepleri açıkça belirtilmiştir. Ancak, boşanma kararının alınmasında en önemli faktörlerden biri, tarafların kusurlu olup olmadığıdır. Kusur, boşanmanın nedenlerini belirleyen ve boşanmanın sonuçlarını doğrudan etkileyen bir ilkedir.
Türk Medeni Kanunu'nda, boşanma sebepleri; kusur ilkesi, evlilik birliğinin temelinden sarsılması ilkesi, irade ilkesi, elverişsizlik ilkesi ve fiili aykırılık ilkesi gibi kriterlere dayanarak belirlenmiştir. Bu ilkeler çerçevesinde, en yaygın ve etkili kabul edilen ilke kusur ilkesidir.
Yargıtay’ın Kusur İlkesi Üzerine Yaptığı Tanımlar:
Kusur, hukuk düzeninin hoş görmediği ve bozan hareketler bütünü olarak tanımlanır. Türk hukukunda, boşanma davalarındaki kusur belirlenmesinde, tarafların gerçekleştirdiği fiillerin ağırlık dereceleri göz önünde bulundurularak, her somut olay ayrı ayrı ele alınarak değerlendirilir.
Yargıtay, kusurla ilgili verdiği kararlarla, boşanma davalarında erkeğin hangi davranışlarının kusurlu sayılacağı konusunda pek çok örnek sunmuştur. İşte, bazı örnekler:
-
Namus ve Şerefe Yönelik Özel Ağırlığı Olan Hakaretler: Yargıtay, eşe yönelik ağır hakaretleri, evlilik birliğini temelden sarsan bir kusur olarak kabul etmiştir. (Yargıtay 2. Hukuk Dairesi, 26.05.1986, 4702/5431)
-
Sadakatsizlik: Bir eşin sadakatsizliği, evlilik birliğinin temeline zarar verir ve boşanma kararı için geçerli bir kusur sebebidir. (Yargıtay 2. Hukuk Dairesi, 22.02.2005, 16489-2582)
-
Şiddetli Fiziksel ve Psikolojik Şiddet: Evlilik birliğine fiziksel veya psikolojik şiddet uygulamak, boşanma için en büyük kusur sebeplerindendir. (Yargıtay 2. Hukuk Dairesi, 04.03.1996)
-
Eşin Ailesine Hakaret Etmek veya Şiddet Uygulamak: Eşin kendi ailesine veya çocuklarına hakaret etmesi veya onlara şiddet uygulaması da boşanma sebebi sayılabilir. (Yargıtay 2. Hukuk Dairesi, 31.01.2008, 8706/699)
-
Aşırı Kıskançlık ve Kontrolcü Davranışlar: Eşin aşırı kıskanması ve diğerini sürekli denetlemesi, evlilik birliğinin temelinden sarsılması anlamına gelir. (Yargıtay 2. Hukuk Dairesi, 18.09.2008, 12425/12145)
-
Alkol Bağımlılığı ve Kumar Oynama: Sürekli alkol almak veya kumar oynamak gibi alışkanlıklar da, boşanmayı gerektiren kusurlu davranışlar arasında sayılmaktadır. (Yargıtay YHGK, 16.06.2010, E:2010/2-259, K:2010/329)
Bu ve benzeri pek çok Yargıtay kararı, boşanma davasında kusur ilkesinin nasıl uygulandığını göstermektedir. Kusur, yalnızca boşanmanın sebeplerini belirlemekle kalmaz, aynı zamanda nafaka, tazminat gibi boşanmanın sonuçları üzerinde de etkili olur.
Boşanmada Kusur Sayılan Haller Nelerdir?

Boşanmada Kusur Nedir?
Boşanmada kusur, evlilik birliği içerisindeki eşlerden birinin, yerine getirmesi gereken yasal yükümlülüklerini yerine getirmeyerek ya da evlilik birliğinin gerekliliklerine aykırı davranarak, boşanmaya sebep olmasına denir. Eşlerin birbirlerine karşı sadakat, maddi destek sağlama, özen gösterme gibi pek çok yükümlülüğü bulunmaktadır. Bu yükümlülüklerin ihlali, evlilik birliğinin zedelenmesine ve neticesinde boşanmanın gündeme gelmesine yol açabilir. Bu tür ihlaller, boşanma davasında kusur olarak kabul edilir ve mahkeme tarafından değerlendirilir.
Boşanma davalarında kusurun önemli bir yeri vardır çünkü birçok hukuki mesele, tarafların kusur durumlarına göre şekillenir. Boşanmanın sebepleri, nafaka, tazminat, mal paylaşımı gibi meseleler, kusur üzerinden belirlenir. Boşanmada kusurun belirlenmesi, TMK'nın 161. maddesi ve devamında açıklanan hususlarla düzenlenmiştir. Kusurun önemi ise şu şekildedir:
- Ağır kusuru bulunan eşin açtığı boşanma davası reddedilebilir.
- Ağır kusuru tespit edilen eş, nafaka talep edemez.
- Ağır kusuru bulunan eş, tazminat almaz.
- Ağır kusurlu eş, bazı şartlar altında nafaka ve tazminat ödemekle yükümlü olabilir.
- Zina veya hayata kast gibi ağır kusurlar, mahkemeye, kusurlu tarafın mal paylaşımındaki pay oranını azaltma ya da tamamen iptal etme yetkisini verebilir.
Boşanmada Kusurun Değerlendirilmesi
Boşanma davalarında kusur durumu, her davada özel olarak değerlendirilir. Kusurun hangi tarafın ve ne derece ağır olduğunu belirlemek, davanın sonucunu doğrudan etkiler. Eğer tarafların eşit kusuru varsa, bu durumda boşanma kararı alınsa bile, herhangi bir tazminat ya da nafaka verilmesi söz konusu olmayabilir. Ayrıca, boşanma davasında tam kusurlu olan taraf, diğer taraftan mal paylaşımı gibi konularda hak talep edemez.
Boşanma Davasında Kusurun Rolü
Boşanma davaları, kusura dayalı olarak şekillenir ve tazminat, nafaka, mal paylaşımı gibi konularda büyük rol oynar. Kusurun ağırlığına göre, mahkeme tarafından verilecek kararlar değişebilir. Eşlerden biri ağır kusurlu olduğu takdirde, tazminat, nafaka gibi haklardan yararlanamaz. Bu yüzden, boşanma davası sürecine başlarken avukat yardımı almak, sürecin doğru bir şekilde yönetilmesine yardımcı olur.
Boşanma Davasında Kusur Sayılabilecek Durumlar:
-
Zina (Sadakatsizlik): Eşlerden birinin başka bir kişiyle cinsel ilişkiye girmesi, evlilik birliğinin temelini sarsan ve taraflardan birinin kusurlu olduğuna karar verilmesine sebep olabilir. Zina, genellikle boşanma davalarında en yaygın kusur sebeplerinden biridir.
-
Hayata Kast, Zorlama veya Onur Kırıcı Davranışlar: Eşlerin birbirlerine şiddet uygulamaları, fiziksel ya da psikolojik baskı yapmaları, tehdit etmeleri, hakaret etmeleri ya da onur kırıcı sözler sarf etmeleri, evlilik birliğinin dayanılmaz hale gelmesine yol açar ve bu davranışlar kusur sayılır.
-
Terk Etme: Eşlerden birinin, diğerini terk etmesi ve evliliğin yükümlülüklerini yerine getirmemesi, boşanma sebebi olarak kabul edilebilir. Bu terk, iki yıl süreyle devam ederse, boşanma davasında kusur sebebi olarak öne çıkabilir.
-
Uyuşturucu Madde veya Alkol Bağımlılığı: Bir eşin, bağımlılık yapıcı maddeleri kullanması, sürekli bir şekilde alkol alması ve bu davranışlarının aile birliğini olumsuz etkilemesi, kusur sayılabilir. Ayrıca, bu davranışların eşin çocukları ya da diğer aile üyeleri üzerinde olumsuz etkiler yaratması da önemli bir faktördür.
-
İlgisizlik ve Sorumsuzluk: Eşin ailevi yükümlülükleri yerine getirmemesi, evin işlerine karşı ilgisizliği, çocukların bakımına gereken özeni göstermemesi, ortak yaşamın sorumluluklarını hiçe sayması da kusur sayılabilecek haller arasındadır.
-
Aile İçi Şiddet (Fiziksel, Psikolojik, Ekonomik): Bir eşin diğerine sürekli olarak fiziksel, psikolojik ya da ekonomik şiddet uygulaması, aile birliğinin temelden zarar görmesine yol açar ve boşanma davasına gerekçe olabilir.
-
Evlilik Birliğine Uygun Olmayan Davranışlar: Eşlerin birbirine sadık olmamaları, evlilik birliğine saygısızca yaklaşmaları, ortak yaşamda huzuru bozan davranışlar da boşanma sebebi olabilir. Bu, özellikle eşlerden birinin kötü alışkanlıklar edinmesi, ailesine, arkadaşlarına aşırı bağımlı hale gelmesi gibi durumlarla örneklendirilebilir.
Boşanmanın Dayandığı Genel İlkelerden Biri Olan Kusur İlkesi ve Yargıtay'ın Tanımlamaları
Aile, toplumu oluşturan en temel yapı taşlarından biri olarak, sosyal, ekonomik, ahlaki ve hukuki açıdan büyük bir öneme sahiptir. İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi'nde, aile kurumunun toplumun temel unsuru olduğu vurgulanmış ve her birey için korunması gereken bir hak olarak kabul edilmiştir. Aynı şekilde, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin 16. maddesinde de, evlenme hakkı ve bir aile kurma hakkı devletlerin milli kanunlarıyla düzenlenmiş ve korunmuştur. Bu bağlamda, Anayasa’mızda yer alan aileyi koruyan hükümler de, aile birliğinin ve eşlerin haklarının korunmasının toplumsal düzende ne kadar vazgeçilmez olduğunu göstermektedir.
Anayasa’nın Aileyi Koruyan Hükümleri:
-
Anayasa'nın 41. Maddesi: “Aile, Türk toplumunun temelidir ve eşler arasında eşitliğe dayanır. Devlet, ailenin huzur ve refahı ile özellikle ananın ve çocukların korunması için gerekli tedbirleri alır, teşkilatı kurar.”
-
Anayasa'nın 20. Maddesi: “Herkes, özel hayatına ve aile hayatına saygı gösterilmesini isteme hakkına sahiptir. Özel hayatın ve aile hayatının gizliliğine dokunulamaz.”
Bu maddeler, aile kurumunun korunmasının hem devlete hem de topluma karşı bir yükümlülük olduğunu ortaya koymaktadır.
Boşanma ve Kusur İlkesi:
Boşanma, eşlerin evlilik birliğini sona erdirmeleri anlamına gelir. Türk Medeni Kanunu’nun 161-166. maddelerinde, boşanma sebepleri açıkça belirtilmiştir. Ancak, boşanma kararının alınmasında en önemli faktörlerden biri, tarafların kusurlu olup olmadığıdır. Kusur, boşanmanın nedenlerini belirleyen ve boşanmanın sonuçlarını doğrudan etkileyen bir ilkedir.
Türk Medeni Kanunu'nda, boşanma sebepleri; kusur ilkesi, evlilik birliğinin temelinden sarsılması ilkesi, irade ilkesi, elverişsizlik ilkesi ve fiili aykırılık ilkesi gibi kriterlere dayanarak belirlenmiştir. Bu ilkeler çerçevesinde, en yaygın ve etkili kabul edilen ilke kusur ilkesidir.
Yargıtay’ın Kusur İlkesi Üzerine Yaptığı Tanımlar:
Kusur, hukuk düzeninin hoş görmediği ve bozan hareketler bütünü olarak tanımlanır. Türk hukukunda, boşanma davalarındaki kusur belirlenmesinde, tarafların gerçekleştirdiği fiillerin ağırlık dereceleri göz önünde bulundurularak, her somut olay ayrı ayrı ele alınarak değerlendirilir.
Yargıtay, kusurla ilgili verdiği kararlarla, boşanma davalarında erkeğin hangi davranışlarının kusurlu sayılacağı konusunda pek çok örnek sunmuştur. İşte, bazı örnekler:
-
Namus ve Şerefe Yönelik Özel Ağırlığı Olan Hakaretler: Yargıtay, eşe yönelik ağır hakaretleri, evlilik birliğini temelden sarsan bir kusur olarak kabul etmiştir. (Yargıtay 2. Hukuk Dairesi, 26.05.1986, 4702/5431)
-
Sadakatsizlik: Bir eşin sadakatsizliği, evlilik birliğinin temeline zarar verir ve boşanma kararı için geçerli bir kusur sebebidir. (Yargıtay 2. Hukuk Dairesi, 22.02.2005, 16489-2582)
-
Şiddetli Fiziksel ve Psikolojik Şiddet: Evlilik birliğine fiziksel veya psikolojik şiddet uygulamak, boşanma için en büyük kusur sebeplerindendir. (Yargıtay 2. Hukuk Dairesi, 04.03.1996)
-
Eşin Ailesine Hakaret Etmek veya Şiddet Uygulamak: Eşin kendi ailesine veya çocuklarına hakaret etmesi veya onlara şiddet uygulaması da boşanma sebebi sayılabilir. (Yargıtay 2. Hukuk Dairesi, 31.01.2008, 8706/699)
-
Aşırı Kıskançlık ve Kontrolcü Davranışlar: Eşin aşırı kıskanması ve diğerini sürekli denetlemesi, evlilik birliğinin temelinden sarsılması anlamına gelir. (Yargıtay 2. Hukuk Dairesi, 18.09.2008, 12425/12145)
-
Alkol Bağımlılığı ve Kumar Oynama: Sürekli alkol almak veya kumar oynamak gibi alışkanlıklar da, boşanmayı gerektiren kusurlu davranışlar arasında sayılmaktadır. (Yargıtay YHGK, 16.06.2010, E:2010/2-259, K:2010/329)
Bu ve benzeri pek çok Yargıtay kararı, boşanma davasında kusur ilkesinin nasıl uygulandığını göstermektedir. Kusur, yalnızca boşanmanın sebeplerini belirlemekle kalmaz, aynı zamanda nafaka, tazminat gibi boşanmanın sonuçları üzerinde de etkili olur.
Boşanma , Kusur , Kusur Sayılan Haller , Boşanmada Kusur , Türk Aile Kanunu , Boşanma Sebepleri , Boşanma Davası , Boşanma Süreci , Kusur Kavramı , Boşanma Nedenleri ,
